UYAP Skandalı: Zabıt Katibine 1190 Yıl 5 Ay Hapis Talebi

Cumhuriyet savcılarına ait UYAP şifrelerini kullanarak çok sayıda soruşturma dosyasında usulsüz değişiklik yapan, evrak tahrifatı ve rüşvet karşılığı takipsizlik ve KYOK kararları düzenleyen zabıt katibi A.Y. hakkında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede toplam 1190 yıl 5 aya kadar hapis cezası istendi. FETÖ firarisi avukat Muhammet Talha Bol’un talimatıyla hareket ettiği tespit edilen A.Y.’nin, dosya numaralarını değiştirip evrak silme, taraf isimlerini değiştirme, müzekkere ve KYOK onaylama işlemlerini usulsüz gerçekleştirdiği belirlendi.

Dosya Kapsamı ve İddianamenin Ana Hatları
İddianame, eski eşi Z.E.’nin yaptığı ihbar üzerine açılan soruşturmanın ayrıntılarını içeriyor. Z.E., A.Y.’nin avukat Bol’dan gelen isimler doğrultusunda tedbir kararlarını kaldırıp dosyaları takipsizlikle kapattığını, bu işlem karşılığında da 220 bin liraya kadar rüşvet aldığını savcıya iletti. Savcılık, ses kayıtları ve banka dekontlarıyla desteklenen bu beyanlar üzerine A.Y. ile birlikte toplam 16 şüpheli hakkında “silahlı terör örgütüne yardım”, “rüşvet almak”, “zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik”, “suçluyu kayırma” ve “gizliliğin ihlali” suçlarından ceza istemiyle iddianame düzenledi.

Teknik Usulsüzlükler ve Dijital İzler
Terör Suçları Soruşturma Bürosu’nda görevli katip A.Y., üç savcının UYAP kullanıcı adı ve e-imza şifrelerini ele geçirerek adli bilişim sistemine izinsiz giriş yaptı. Bilirkişi raporlarında, A.Y.’nin bilgisayarlarda herhangi bir iz bırakmadan dosya numaralarını değiştirdiği, evrakları sildiği ve fiziksel dosyaların içini boşalttığı tespit edildi. Müzekkere yazma, KYOK onaylama ve yakalama kararlarını kaldırma gibi kritik işlemleri de savcıların bilgisi ve rızası dışında gerçekleştirdiği ortaya kondu.

Şüphelinin İtirafları ve Psikolojik Gerekçeler
İfadesinde 2021 Mayıs ayına kadar görevini “layıkıyla” yaptığını belirten A.Y., maddi sıkıntılarının psikolojisini bozduğunu, FETÖ firarisi avukat Bol’u adliyede tanıdığını ve “300 bin lira” talebiyle temas kurduğunu anlattı. “Ücreti kafama göre alıyordum; gariban denilen kişi denildiğinde tutanakta düşük meblağlar gösteriyordum” diyen A.Y., hiçbir işin hesabına para yatmadan tamamlanmadığını itiraf etti. E-imza suistimaline ilişkin “savcıların bilgisi ve rızası yoktur” savunması ise soruşturma raporlarıyla çürütüldü.

Soruşturma Süreci ve Bilirkişi İncelemeleri
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, şüpheli beyanlarını doğrulamak için UYAP işlem kayıtlarını detaylı inceledi. Bilirkişi heyeti, usulsüz şifre kullanımına dair log kayıtlarını analiz edip, dosya numaralarındaki tutarsızlıkları raporladı. Fiziki dosya tahrifatına ilişkin ekspertiz ise evraklardaki mürekkep analizi ve kaşe farklılıklarını ortaya koydu. Bu incelemeler, iddianameyi destekleyen en önemli delil grubunu oluşturdu.

UYAP ve Adli Bilişim Altyapısının Önemi
Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP), Türkiye’de adli bilgi ve iletişim altyapısının temelini oluşturuyor. E-imza entegrasyonu sayesinde işlemler dijital ortamda hızlı ve güvenli gerçekleştiriliyor. Ancak bu olay, UYAP sistemindeki kullanıcı doğrulama ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğini gösterdi. Adli bilişim uzmanları, hem log denetimlerinin hem de çok faktörlü kimlik doğrulamanın (MFA) hayata geçirilmesini öneriyor.

Hukuk Camiasından Tepkiler ve Reform Çağrıları
Ankara Barosu, bu skandalın adalet sistemine duyulan güveni sarstığını belirterek, “UYAP güvenlik protokollerinin derhal güncellenmesi ve sistem içi denetim mekanizmalarının artırılması şart” açıklamasını yaptı. Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Av. Emre Yılmaz da “Elektronik imza suistimallerine karşı merkezi denetim kurulunun kurulması, kullanıcı yetki izinlerinin kısıtlanması ve düzenli güvenlik testleri yapılması gerekiyor” görüşünü paylaştı.

Diğer Şüpheliler ve Yargılama Süreci
İddianamede adı geçen diğer 15 şüpheli de “rüşvet vermek”, “silahlı terör örgütüne üye olma”, “resmi belgede sahtecilik suçuna azmettirme” ve “gizliliğin ihlali” ile suçlanıyor. Savcılık, her bir şüpheli için ayrı ayrı ceza talep ederken, en ağır cezayı katip A.Y.’nin alması bekleniyor. Dosyanın en yakın zamanda Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edilerek, hakim karşısına çıkması öngörülüyor.

Toplumsal Güven ve Adalet Vurgusu
Bu skandal, vatandaşların yargı sistemine duyduğu güveni derinden sarsabilir. Özellikle terör suçları soruşturmalarında UYAP’ın hızlı ve hatasız çalışması hayati önem taşıyor. Adalet Bakanlığı yetkilileri, bu tür vakaların tekrarlanmaması için e-imza süreçlerinin merkezi bir otorite tarafından sürekli izlenmesi ve olağanüstü durumlarda anlık müdahale kapasitesine sahip olmanın gerekliliğini vurguluyor.

Beklentiler ve Gelecek Adımlar
Uzmanlar, iddianamenin onaylanması halinde UYAP altyapısında kapsamlı bir güvenlik revizyonunun kaçınılmaz olduğunu belirtiyor. E-imza kullanımının izlenebilir hale getirilmesi, şüpheli oturumların otomatik bildirimle merkeze raporlanması ve kullanıcı yetkilendirmelerinin sıkılaştırılması önerileri arasında. Mahkeme süreci sonucunda verilecek cezaların, benzer suistimallere karşı caydırıcı bir etki yaratması hedefleniyor.

Hukuk çevreleri, adli bilişimde “insan faktörünün” en güçlü zayıflıklardan biri olduğunu, dijital sistemlerin de sürekli güncellenmesi ve eğitim programlarıyla desteklenmesi gerektiğini belirtiyor. Bu bağlamda A.Y. davasının, UYAP güvenliği ve e-imza protokollerinin uluslararası standartlara çıkarılması adına bir dönüm noktası olması bekleniyor.

Sonuç
Zabıt katibi A.Y.’nin UYAP’a izinsiz girmesi, e-imza suistimali, resmi belge sahtecilikleri ve rüşvet iddiaları, Türkiye’de adli bilişim altyapısının önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebiyle hazırlanan 1190 yıl 5 aylık ceza istemi, mahkeme sürecinin seyrine göre daha da detaylanabilir. Hukuk camiası ve kamuoyu, davanın adil ve şeffaf yürütülmesi, benzer olayların önlenmesi için atılacak somut adımları yakından takip edecek.

Haber: Abdurrahman REYHANLI