Uzmanlar, cihazların kalp ritmini izlemek için yararlı olduğunu ancak tıbbi ölçüm yerine geçmediğini vurguladı.
Tıbbi Testlerden Çarpıcı Sonuçlar
Stanford Üniversitesi ile Harvard Tıp Fakültesi’nin ortak yürüttüğü yeni çalışmada, 10 farklı markaya ait 85 akıllı saat gönüllüler üzerinde test edildi.
Kalp atım hızı sensörleri, hastane tipi EKG cihazlarıyla karşılaştırıldığında, ortalama hata payı %3 ila %10 arasında değişti.
Araştırmacılar, özellikle koyu ten rengine sahip kişilerde ve bileği gevşek takanlarda ölçümlerin daha fazla sapma gösterdiğini belirtti.
“Tıbbi Cihaz Değil, Destekleyici Araç”
Kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Ayşe K. Demirtaş, “Akıllı saatler düzenli nabız takibi için faydalıdır ama hastalık teşhisinde tek başına kullanılmamalıdır. Kalp çarpıntısı veya ritim bozukluğu yaşayan kişiler mutlaka EKG ölçümü yaptırmalıdır.” dedi.
Uzmanlar, cihazların spor, stres takibi ve uyku düzeni açısından bilgi verdiğini ancak “klinik karar aracı” olarak kullanılmaması gerektiğini söylüyor.
Yapay Zekâ ve Nabız Takibi
Yeni nesil saatlerde kullanılan yapay zekâ algoritmaları, kalp atışını sadece LED ışıkla değil, cilt sıcaklığı, kan oksijen seviyesi (SpO₂) ve ivmeölçer verileriyle birlikte analiz ediyor.
Buna rağmen bazı markalarda, hareketli egzersizlerde 15-20 BPM (dakikalık atım farkı) kadar sapmalar yaşanabiliyor.
Uzmanlardan Kullanıcılara Tavsiyeler
-
Nabız ölçerken saat bileğe sıkı oturmalı.
-
Egzersiz sonrası 1-2 dakika beklenmeli.
-
Nabız sonuçları sürekli yüksek veya düşükse doktora danışılmalı.
-
Kalp rahatsızlığı olanlar profesyonel tıbbi cihazlara güvenmeli.
Türkiye’de Durum
Türkiye’de yılda yaklaşık 3,5 milyon kişi akıllı saat veya bileklik satın alıyor. Sağlık Bakanlığı, bu cihazların “medikal ölçüm cihazı olarak değil, tüketici elektroniği” olarak değerlendirildiğini hatırlatıyor.
