Tuz, vücudun sıvı dengesini koruması ve sinir sisteminin düzgün çalışması için gerekli bir mineraldir. Ancak fazla miktarda tüketildiğinde, vücudu yavaş yavaş yıpratan bir etken haline gelir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), sağlıklı bir yetişkinin günlük tuz tüketiminin 5 gramı (bir çay kaşığı) geçmemesi gerektiğini bildiriyor. Buna rağmen Türkiye’de bu miktarın ortalama 14-15 gram civarında olduğu tespit edilmiştir.
Kalp ve damar sağlığını tehdit ediyor
Aşırı tuz, vücutta fazla su tutulmasına neden olur ve bu da kan hacmini artırarak yüksek tansiyona (hipertansiyon) yol açar. Hipertansiyon, kalp krizi, inme ve damar sertliği gibi hayati risk taşıyan hastalıkların en önemli sebeplerinden biridir.
Kardiyoloji uzmanları, tuz tüketiminin azaltılmasıyla birlikte kan basıncında hızlı bir düşüş sağlanabileceğini, bunun da kalp-damar hastalıklarından korunmada en etkili önlemlerden biri olduğunu belirtiyor.
Böbreklere ve beyne zarar veriyor
Aşırı tuz alımı, böbreklerin çalışma yükünü artırır. Böbrekler fazla sodyumu dışarı atmak için daha çok çalışmak zorunda kalır ve zamanla işlev kaybı yaşar. Bu durum, böbrek taşları, böbrek yetmezliği ve idrar yolu enfeksiyonlarına zemin hazırlar.
Ayrıca yapılan araştırmalar, tuzun beyin damarlarına da zarar vererek unutkanlık ve felç riskini artırdığını göstermektedir.
Kemik erimesi ve mide kanseriyle bağlantılı
Tuzun fazla tüketimi, vücuttaki kalsiyum dengesini bozar. Bu da kemik yoğunluğunun azalmasına ve osteoporoz (kemik erimesi) riskinin artmasına neden olur.
Gastroenteroloji uzmanları ise yüksek tuz tüketiminin mide mukozasını tahrip ederek mide kanseri gelişimine katkıda bulunduğunu vurguluyor. Japonya ve Kore gibi yüksek tuz tüketimi görülen ülkelerde mide kanseri oranlarının daha yüksek olması bu bağlantıyı destekliyor.
Gizli tuz tuzağına dikkat
Uzmanlar, tuzun yalnızca sofrada kullanılan beyaz kristal formuyla sınırlı olmadığını belirtiyor. Ekmek, peynir, salam, sucuk, turşu, cips, hazır çorba, konserve ve fast-food gibi gıdalarda “gizli tuz” oranı oldukça yüksektir. Günlük tüketimde farkında olmadan alınan bu gizli tuzlar, toplam sodyum miktarını ciddi ölçüde artırır.
Tuzu azaltmak mümkün
Sağlıklı bir yaşam için tuz tüketimini azaltmanın birkaç basit yolu bulunuyor. Yemekleri pişirirken tuz yerine limon, baharat veya taze otlar kullanmak; hazır gıdalardan uzak durmak ve gıda etiketlerindeki sodyum miktarını kontrol etmek bu adımların başında geliyor. Ayrıca sofradan tuzluğu kaldırmak, farkında olmadan yapılan fazla tuz kullanımını önlemenin en kolay yöntemlerinden biridir.
Sonuç olarak, tuz tamamen zararlı bir madde değildir ancak fazlası vücudu adeta sessizce zehirler. Dengeli beslenme ve bilinçli tuz tüketimiyle kalp, böbrek ve beyin sağlığını korumak mümkündür.
Haber: Abdurrahman REYHANLI
