Başsavcılık, Özgür Özel’in gizli tanık ve intihar girişimi iddialarını yalanlayarak, bunların İmamoğlu soruşturmasına ilişkin dezenformasyon olduğunu açıkladı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Sultanbeyli’de düzenlenen mitingde dile getirdiği, “İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü” soruşturmasında yer alan gizli tanığa ilişkin iddialara yazılı açıklamayla yanıt verdi. Başsavcılık, Özel’in sözlerinin gerçeği yansıtmadığını, adliyede yaşanan bir intihar girişimine ait görüntülerin de soruşturmada yer alan gizli tanıklarla ilgisinin bulunmadığını bildirdi.

Başsavcılıktan Özgür Özel’e “gizli tanık” açıklaması
Başsavcılık açıklamasında, Özgür Özel’in mitingdeki konuşmasında, söz konusu soruşturmayla ilgili “Çınar” kod adlı gizli tanığın ifadesinin alındığını, bu tanığa verilen vaat ve sözlerin, tanığın “yalanlarıyla örtüşmediğini” iddia ettiği hatırlatıldı.
Özel’in, bu gizli tanığın adliyenin yedinci katına alınmamaya başlandığını, Çınar kod adlı tanığın adliyenin altıncı katında intihara kalkıştığını ve bu tanığın aylar önce verdiği ifadelerin “İlke” kod adlı başka bir gizli tanığa söyletildiğini öne sürdüğü aktarıldı.
Açıklamada, CHP Grup Başkanvekili Murat Emir’in de aynı tarihte sosyal medya hesabından adliye binası içerisinde yaşanan bir intihar girişimiyle ilgili görüntüleri paylaştığı ve bunu Özel’in bahsettiği gizli tanık iddialarıyla ilişkilendirdiği ifade edildi.
“Görüntüler 26 Ağustos’taki başka bir intihar girişimine ait”
Başsavcılık, yapılan inceleme sonucunda sosyal medyada paylaşılan videodaki olayın, 26 Ağustos 2025 tarihinde yaşanan bir vatandaşın intihar girişimine ait olduğunun tespit edildiğini duyurdu.
Söz konusu olayda güvenlik görevlilerinin devreye girdiği, şahsın ikna edilerek intihardan vazgeçirildiği belirtildi. Açıklamada, görüntülerde yer alan kişinin, “İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü” soruşturmasında ifadeleri alınan ve haklarında tanık koruma prosedürü uygulanan Çınar ve İlke kod adlı gizli tanıklardan hiçbiri olmadığı vurgulandı.
Tanık ifadelerinin tarihleri tek tek açıklandı
Başsavcılık, soruşturmada yer alan gizli tanıkların ifade tarihlerine de açıklamasında yer verdi. Buna göre:
-
İlke kod adlı gizli tanığın ifade tarihi 18 Kasım 2024,
-
Çınar kod adlı gizli tanığın ifade tarihi ise bu tarihe çok yakın olan 21 Kasım 2024 olarak açıklandı.
Bu bilgilerden de görüleceği üzere, iddiaların aksine İlke kod adlı gizli tanığın ifadesinin, Çınar kod adlı tanıktan önce alındığı vurgulandı. Böylece “Çınar’ın ifadelerinin daha sonra İlke’ye söyletildiği” iddiasının zaman sıralaması açısından da mümkün olmadığı ifade edildi.
“Açıklamalar dezenformasyon ve yalan niteliğinde”
Başsavcılık, tüm bu tespitlerin ardından, Özel’in sözleri ve sosyal medyada paylaşılan görüntüler üzerinden oluşturulan algının, soruşturma gerçeğiyle bağdaşmadığını belirtti.
Açıklamada şu değerlendirmeye yer verildi:
“Sonuç olarak yapılan açıklamaların dezenformasyon ve yalan niteliğinde olduğu açıkça anlaşılmıştır.”
Başsavcılık, kamuoyunun, devam eden yargı süreçlerine ilişkin doğru bilgiye resmi açıklamalar üzerinden ulaşmasının önemine işaret etti.
Özgür Özel ne demişti?
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Sultanbeyli’de düzenlediği mitingde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik “çıkar amaçlı suç örgütü” soruşturmasını eleştirerek, soruşturmada kullanılan gizli tanıklara ilişkin ağır ithamlarda bulunmuştu.
Özel konuşmasında, ilk başta soruşturmada üç gizli tanık olduğunu, bu sayının 15’e çıkarıldığını, bu tanıklardan Çınar kod adlı olanın “her iftirayı atan kişi” olarak dosyalarda öne çıktığını söylemiş, Çınar ile yaşandığını iddia ettiği süreçleri anlatmıştı.
Çınar’a verilen vaatlerin ve Çınar’ın “attığı yalanların” birbiriyle örtüşmediğini savunan Özel, bu tanığın adliyenin yedinci katına alınmamaya başlandığını, daha sonra altıncı katta intihara teşebbüs ettiğini ileri sürmüştü. Özel ayrıca, Çınar’ın aylar önce dile getirdiği ifadelerin, daha sonra İlke kod adlı başka bir gizli tanığa söyletildiğini iddia etmişti.
Başsavcılığın açıklamasıyla birlikte, Özel’in bu iddialarının resmi makamlar tarafından reddedildiği ve söz konusu anlatımın “İmamoğlu soruşturmasına dair dezenformasyon” olarak nitelendirildiği duyurulmuş oldu.
