- Yargıtay'ın bozma kararının sonrasında 28 Şubat davasında, 13 sanığa 'darbe girişimine yardım' suçundan 18'er yıl hapis cezası verilmesine ilişkin kararın gerekçesi kamuoyuyla paylaşıldı.
Yargıtay'ın bozma kararının ardından 16 sanığın yeniden yargılandığı 28 Şubat davasında, 13 sanığın 'darbe girişimine yardım' suçundan 18'er yıl hapis cezasına çarptırılmasına ilişkin kararın gerekçesi açıklandı. Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararında, 54. Hükümet'in kurulmasının ardından hükümetin meşru politikaları doğrultusunda ülke yönetiminin engellenmeye çalışıldığı, hükümeti düşürme ve değiştirme sürecinin başlatıldığı ifade edildi.
Gerekçeli kararda, söz konusu süreçte hükümetin başı olan başbakan ve bakanlara açık bir şekilde ağır hakaret ve tehditler yöneltildiği, basın ve yayın organları aracılığıyla toplumda algı oluşturulmaya çalışıldığı belirtildi. Kararda ayrıca, bu faaliyetlerin sonucunda 54. Hükümet'in istifası ve değişimiyle neticelenen 'postmodern darbenin' gerçekleştiği tespitine yer verildi.
Aynı zamanda Batı Çalışma Grubu yapılanmasının yanı sıra alt ve yan unsurlarının da 28 Şubat sürecinde aktif hale getirildiği ifade edilen gerekçede, darbenin bu grup tarafından organize edildiği, düzenli toplantılarla çeşitli çalışmalar yürütüldüğü, bu şekilde Anayasa ve yasalara aykırı biçimde 54. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni devirmek amacıyla kurulduğu ve faaliyet gösterdiği belirtildi.
Öte yandan kararda, yeniden yargılanan Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu sanıklar Muhittin Erdal Şenel, Şükrü Sarıışık, Yücel Özsır, Hayri Bülent Alpkaya, İbrahim Selman Yazıcı, Köksal Karabay, Metin Yaşar Yükselen, Orhan Yöney, Refik Zeytinci, Ersin Yılmaz ve Altaç Atılan'ın bu amaçlar doğrultusunda Batı Çalışma Grubu'na dahil olup buradaki karar ve faaliyetlere katıldıkları, alınan kararların hayata geçirilmesine katkı sundukları ifade edildi.
Yeniden yargılanan diğer sanıklar ise dönemin Yükseköğretim Kurulu (YÖK) üyesi Erdoğan Öznal'ın Batı Çalışma Grubu'nda alınan kararların YÖK'e ulaşması ve gerçekleştirilmesine, YÖK Başkanı Halil Kemal Gürüz'ün ise gelen karar ve talimatların yerine getirilmesini ve denetimini sağladığı belirtilen kararda, bu eylemlerin Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni düşürme ve devirmeye yardım etme suçunu oluşturduğu belirlendi.
Gerekçeli kararda şu tespitler yer aldı:
"Atılı suçun cebir unsurunun sadece tankların yürütülmesi eylemi ile meydana gelmediği, organizasyonun bir bütün halinde diğer faaliyetleri ile birlikte atılı suçun işlendiği dosya kapsamından sabit olduğundan bu yöndeki beyanların sanıkların eylemlerini değiştiremeyeceği anlaşılmıştır. Sanıkların Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni düşürme ve devirmek amacı ile kurulan Batı Çalışma Grubu ve bunun yanında bu amaca yönelik oluşturulan strateji ve faaliyetlere iştirak edip, bu amaçla belirlenen ve alınan kararlarının yürütülmesini kolaylaştırıp sağladıkları anlaşılmakla Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni düşürme ve devirmeye yardım etme suçundan cezalandırılmalarına karar verilmesi gerekmiştir."
Hükümet devrilmeye çalışıldı
Sanıkların atılı suça yönelik faaliyetlerinin de yer aldığı kararda, sanıklardan 1995-2003 yılları arasında YÖK Başkanlığı yapan Halil Kemal Gürüz'e, sanık Çetin Doğan'ın koordinatörlüğündeki Kriz Masası-Batı Çalışma Grubu üst kurulundaki toplantılarda alınan kararların icrası için kurye iletildiği, Gürüz'ün, YÖK Üst Kurulu ve 61 üniversite rektörünün gericilik faaliyetleri konulu brifinge katılmasını sağladığı değerlendirildi.
54. Cumhuriyet Hükümeti'nin istifa etmemesi halinde fiili bir müdahale olacağını gazeteler aracılığı ile hükümete ve millete duyurmayı amaçlayarak yazan sanık Erdoğan Öznal, 'Siyasi İslam'la Mücadele Yöntemleri' isimli belgeyi Gürüz'e verdiğine değinildi. Kararda, belgenin siyasi İslam'la nasıl mücadele edilmesi gerektiğinin temel felsefesini ortaya koyduğu, 54. Hükümetin de siyasal İslam'ı gerçekleştirmeye çalıştığını anlattığı böylelikle Batı Çalışma Grubu amaçları doğrultusunda, suç kapsamında hazırlandığı kaydedildi.
Gerekçeli kararda Gürüz'ün, Kriz Masası-Batı Çalışma Grubu Üst Kurulundan ve kararlarından haberdar olduğu, Batı Çalışma Grubu'nun faaliyetleri kapsamında YÖK ile koordineli olarak çalıştığı, diğer sanıklar ile fikir ve eylem birliği içinde bulunduğu, irade beyan edebilecek ve karar alacak konumda bulunduğu ve yapılan işlemlerin suça yönelik olduğunu bildiği, bu yüzden Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni düşürme ve devirmeye yardım etme suçundan cezalandırılmasına karar verildiği tespit edildi.
Yargıtay hüküm bozdu
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, eski orgeneraller Çevik Bir, Çetin Doğan, Fevzi Türkeri, Ahmet Çörekçi ve İlhan Kılıç, emekli korgeneraller Çetin Saner, Yıldırım Türker, Vural Avar ve Hakkı Kılınç, emekli koramiral Aydan Erol, emekli tümgeneraller Erol Özkasnak, Cevat Temel Özkaynak, Kenan Deniz ve emekli tuğgeneral İdris Koralp hakkında 'hükümeti cebren vazife görmekten men' suçu nedeniyle verilen müebbet hapis cezasını onamıştı.
Aynı cezaya çarptırılan sanıklar Halil Kemal Gürüz, Erdoğan Öznal, Hayri Bülent Alpkaya ve Muhittin Erdal Şenel'in ise 'yardım eden' sıfatıyla cezalandırılmalarının gerektiği gerekçesiyle haklarındaki mahkumiyet kararını bozan Daire, 'zaman aşımı' nedeniyle düşme kararı verilen sanıklar Orhan Yöney, Şükrü Sarıışık, İzzettin İyigün, Kamuran Orhon, Köksal Karabay, Altaç Atılan, Ersin Yılmaz, Şevket Turan, Yücel Özsır, Metin Yaşar Yükselen, Refik Zeytinci ve İbrahim Selman Yazıcı'nın ise diğer sanıklarla 'gizli ittifaklarının' bulunduğu gerekçesiyle cezalandırılmalarını istemiş, haklarında bozma kararı verilen 16 sanığın, Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinde yeniden yargılanmasına başlanmıştı.
Yargılama sonucunda mahkeme, vefat eden sanıklar Şevket Turan, İzzettin İyigün ve Kamuran Orhon'un dosyadan düşürülmelerine, 13 sanık hakkında 'darbe girişimine yardım' suçundan 18'er yıl hapis cezası verilmesine hükmetmişti.
