Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik sürecinin siyasi blokaj nedeniyle ilerlemediğini belirterek, “AB almak istediği zaman yürümeyecek bir süreç yok. Hatalarımız var ama düzeltilir. Sorun Türkiye’den değil, AB’nin irade ortaya koymamasından kaynaklanıyor” dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Bakanlığının 2026 yılı bütçesine ilişkin soruları yanıtladı. Fidan, hem AB süreci hem de dış temsilciliklere yapılan atamalar, vize politikası ve Kıbrıs meselesi gibi pek çok başlıkta önemli açıklamalarda bulundu.
“Özel Kalem bütçesinde NATO Zirvesi ve Diplomasi Forumu’nun payı var”
Komisyonda Özel Kalem’e ayrılan yüksek bütçe eleştirilerine değinen Fidan, o kalemde görünen rakamların kişisel harcamalara ait olmadığını belirterek:
“Ben de dedim ‘Bu para nedir?’ NATO Zirvesi ve Antalya Diplomasi Forumu’nun giderlerini Özel Kalem’e koymuşlar. ‘Bunları özel kalemde görmek istemiyorum’ dedim, ilgili birimlere aktarılacak.”
Fidan, bakanlıkta kadro ve atamalar konusunda tartışmalara da yanıt verdi:
“Genel müdür olup da sırası gelip büyükelçi olamayan yok. Genel müdür yardımcıları da kariyerden geliyor. Dışarıdan yapılan atamalar ihtiyaç duyulan uzmanlık alanları için, keyfi değil.”
Kadın-erkek eşitliği konusunda bakanlığın önde olduğunu belirten Fidan,
“En fazla kadın yönetici oranına sahip bakanlık biziz. İlk kez en üst unvana bir kadın meslektaşımızı, Berris Hanım’ı ben atadım” dedi.
“Vize verirken bize nasıl davranılıyorsa biz de öyle davranıyoruz”
Türkiye’ye yönelik vize politikalarıyla ilgili değerlendirmelerinde Fidan:
-
Her yıl 60 milyonun üzerinde turist geldiğini,
-
Vize taleplerinde güvenlik ve kötüye kullanım ihtimallerinin dikkate alındığını,
-
Başkonsolosluklarla geniş katılımlı bir çalıştay yapıldığını belirtti.
AB’nin vize konusundaki tutumuna işaret eden Fidan:
“Vizeyle ilgili problemimizin olduğu tek kapı AB kapısı. 27 ülke tek mekanizma gibi hareket ediyor. Sorun pasaportun değersizliği değil, AB’nin kendi iç politik krizleri ve göçmen korkusudur.”
“AB’nin irade koyması lazım; sorun Türkiye’de değil”
Türkiye’nin AB üyelik sürecinde yaşanan tıkanmanın Türkiye’den değil, AB’den kaynaklandığını belirten Fidan, şu sözleriyle dikkat çekti:
“AB almak istediği zaman yürümeyecek bir süreç yok. Hatalarımız var ama rahat düzeltilir. Sorun bu anomalide. 2007’den beri siyasi irade koymuyorlar. Sarkozy ve Merkel döneminde Türkiye’nin üyeliğine karşı net bir tutum oluştu.”
Fidan, Avrupa’nın “kimlik politikası” nedeniyle Türkiye’nin üyelik sürecini bilinçli olarak yavaşlattığını dile getirdi.
“KKTC’nin varlığı tarihsel bir zorunluluktur”
Kıbrıs meselesine ilişkin sorularda Fidan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin statüsüne vurgu yaptı:
“KKTC’nin varlığı bizim için tarihsel bir zorunluluktur. Kıbrıs meselesi yalnız Türkiye ve Kıbrıslı Türkler arasında bir konu değil; tarihsel bağları olan çok aktörlü bir meseledir.”
Bakan Fidan’ın açıklamaları, Türkiye’nin dış politika önceliklerinin Avrupa Birliği ile ilişkiler, vize süreçleri, KKTC’nin uluslararası statüsü ve dış temsilciliklerde liyakat vurgusu ekseninde şekillendiğini ortaya koydu.
Haber: Abdurrahman REYHANLI
