Türkiye’nin güney ucunda yer alan Kilis, yalnızca küçük bir şehir değil; aynı zamanda bir sınır ili, bir geçiş kapısı ve bir güvenlik hattı. Suriye ile sıfır noktasında yer alması nedeniyle hem tarih boyunca hem de son yıllarda yaşanan bölgesel gelişmelerde adından sıkça söz ettiren bu kent, stratejik konumuyla Türkiye-Suriye ilişkilerinde önemli bir yere sahip.
Kilis Nerede?
Kilis ili, Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin batı ucunda bulunuyor. Güneyde Suriye'nin Halep kentiyle komşu olan Kilis, doğuda Gaziantep’e, batıda ise Hatay’a komşudur. Şehir merkezinden yalnızca 5-6 kilometre uzaklıkta yer alan Öncüpınar Sınır Kapısı, Türkiye ile Suriye arasındaki en yoğun geçiş noktalarından biridir. Bu özelliği sayesinde Kilis, "sınır ili" kavramının tam karşılığı haline geliyor.
Tarihi Bağlar, Coğrafi Komşuluk
Kilis ile Suriye arasındaki bağ, yalnızca fiziki bir sınır çizgisiyle sınırlı değil. Yıllar boyunca Halep ile Kilis arasında ticaret, akrabalık ve kültürel ilişkiler yoğun bir şekilde sürdü. 20. yüzyılın başlarına kadar Halep vilayetine bağlı bir kaza olan Kilis, zamanla Türkiye Cumhuriyeti'nin bir ili haline geldi. Ancak Suriye’de yaşanan iç savaşla birlikte bu coğrafi yakınlık, güvenlik ve insani yardım açısından farklı bir boyut kazandı.
Sınırın Etkileri: Göç, Ticaret ve Güvenlik
2011 yılında Suriye'de başlayan iç savaş sonrası yüz binlerce Suriyeli, güvenli liman arayışıyla Türkiye sınırına dayandı. Bu süreçte Kilis, göç hareketlerinin merkezinde yer aldı. Kilis nüfusu yaklaşık 140 bin olmasına rağmen, şehirdeki Suriyeli mülteci sayısı bir dönem 130 bini aştı. Bu oran, dünyada mülteci nüfusunun yerli nüfusu geçtiği nadir şehir örneklerinden biri oldu ve Kilis’e 2016 yılında Birleşmiş Milletler tarafından “Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilen şehir” unvanı kazandırdı.
Ancak göçün yanında ticaret de sınırın önemli bir parçası oldu. Öncüpınar Gümrük Kapısı’ndan yapılan geçişler, hem insani yardım malzemelerinin hem de bazı ticari ürünlerin geçişi açısından kilit rol oynadı. Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine yaptığı insani yardımların büyük bölümü bu kapıdan ulaştırıldı.
Kilis’te Yaşam: Sınırın Gölgesinde Bir Şehir
Sınırda olmanın getirdiği zorluklar, zaman zaman Kilis halkının gündelik yaşamını doğrudan etkiledi. Suriye'deki terör örgütlerinin Türkiye tarafına düzenlediği roketli saldırılar, en çok Kilis’i hedef aldı. 2016 yılında yaşanan saldırılar sonucu çok sayıda sivil hayatını kaybetmiş, kentte ciddi tedirginlik oluşmuştu. Ancak Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sınır ötesi operasyonlarıyla bu tehditler büyük ölçüde bertaraf edildi.
Kilis Valiliği ve yerel yönetimlerin çalışmalarıyla şehirde güvenlik yeniden sağlandı. Sığınmacılara yönelik eğitim, sağlık ve sosyal destek hizmetleri artırıldı. Aynı zamanda sınırda kurulan modern gözetim sistemleri, kaçakçılığın ve yasa dışı geçişlerin önüne geçilmesinde etkili oldu.
Bugün Kilis: Umut ve İyileşme
Günümüzde Kilis, sınırda olmanın getirdiği sorunları büyük ölçüde aşmış bir şehir görünümünde. Suriye ile olan sınır hattı, artık kontrollü geçişlerin ve yardım koridorlarının merkezi konumunda. Şehirdeki Suriyelilerin bir kısmı geri dönüş yaparken, kalanlar ise topluma uyum sürecine dahil ediliyor. Kilis Üniversitesi’nin Suriyeli öğrencilere verdiği destek, sosyal uyumun önemli adımlarından biri olarak öne çıkıyor.
Ayrıca sınırda kurulan yeni ticaret merkezleri ve lojistik alanlar, Kilis’in ekonomik potansiyelini artırmaya başladı. Hem yerel halk hem de iş dünyası için yeni fırsatlar doğdu.
Sonuç: Sınırda Yaşamak, Dayanışmayı Öğretti
Kilis, yalnızca bir sınır ili değil; aynı zamanda Türkiye'nin vicdanı, misafirperverliğin ve dayanışmanın sembolü haline geldi. Suriye sınırına bu kadar yakın bir şehir olmanın getirdiği zorluklar kadar, sağladığı dersler de var: Kriz zamanlarında birlik olmak, yardımlaşmak ve birlikte yaşamanın yollarını aramak.
Kilis’in sınırda oluşu, onu sadece harita üzerindeki bir nokta yapmıyor. Aynı zamanda bölgesel politikanın, insan haklarının ve göç olgusunun tam kalbine yerleştiriyor.