Türkmenistan’ın Bağımsızlık Hikayesi: 1991’de Sovyetlerden Ayrılıp Kendi Yolunu Çizdi

Türkmenistan’ın Bağımsızlık Hikayesi: 1991’de Sovyetlerden Ayrılıp Kendi Yolunu Çizdi

Orta Asya ülkesi Türkmenistan, 27 Ekim 1991’de yapılan referandumun ardından Sovyetler Birliği’nden ayrılarak bağımsızlığını ilan etti. Ülke, 33 yıldır bağımsızlığını ulusal gururla kutluyor.

Orta Asya’nın enerji zengini ülkelerinden Türkmenistan, 27 Ekim 1991 tarihinde yapılan referandumla Sovyetler Birliği’nden ayrılarak bağımsızlığını kazandı. Katılım oranının yüzde 97’ye ulaştığı referandumda, halkın büyük çoğunluğu “bağımsızlık” yönünde oy kullandı.

Ertesi gün Türkmenistan Meclisi, “Bağımsızlık ve Devlet Yapısının Temelleri Hakkında Yasa”yı kabul ederek ülkenin resmen bağımsız bir devlet olduğunu ilan etti. Bu karar, yalnızca Türkmenistan için değil, Sovyet coğrafyasındaki tüm Türk cumhuriyetleri için de tarihî bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor.

Sovyet Yönetiminden Bağımsız Devlete

Türkmenistan, 19. yüzyılın sonlarından itibaren Rus İmparatorluğu’nun, ardından Sovyetler Birliği’nin bir parçası olarak yönetildi. 1980’lerin sonunda Sovyetler Birliği’nde başlayan reform hareketleriyle birlikte, Türkmenistan’da da “egemenlik” talepleri yükseldi.
1990 yılında Türkmenistan Parlamentosu egemenlik ilan etti; bir yıl sonra ise ülke, halk oylamasıyla bağımsızlığını elde etti.

ABD ve Türkiye başta olmak üzere birçok ülke, Türkmenistan’ın bağımsızlığını kısa sürede tanıdı. Türkiye, 29 Şubat 1992’de Aşkabat Büyükelçiliği’ni açarak diplomatik ilişkileri resmen başlattı.

İlk Lider: Türkmenbaşı Saparmurat Niyazov

Bağımsızlık sonrasında ülkenin ilk devlet başkanı olarak Saparmurat Niyazov (Türkmenbaşı) seçildi. Niyazov, uzun yıllar boyunca otoriter bir yönetim sürdürdü ve Türkmenistan’da güçlü bir kişisel kült inşa etti. Onun döneminde ülkede altyapı ve enerji yatırımları artırılırken, siyasi muhalefet ve basın özgürlüğü kısıtlandı.

2006 yılında Niyazov’un vefatının ardından görevi Gurbanguli Berdimuhamedov devraldı. Bugün Türkmenistan, bölgesinde tarafsız dış politikasıyla dikkat çeken bir ülke olarak yoluna devam ediyor.

Enerji Zengini Bir Ülke

Bağımsızlık sonrası Türkmenistan ekonomisi büyük ölçüde doğal gaz ve pamuk üretimine dayalı olarak şekillendi. Ülke, dünyanın en büyük doğal gaz rezervlerinden birine sahip. Bu kaynaklar, Türkmenistan’ı enerji ihracatında bölgesel bir aktör haline getirdi.

Ancak uzmanlara göre ülkenin ekonomik çeşitliliğini artırması ve özel sektör yatırımlarını teşvik etmesi gerekiyor.

Kültürel ve Sembolik Değişimler

Bağımsızlığın ardından Türkmenistan kendi milli sembollerini oluşturdu. Yeni bayrak, milli marş, para birimi (manat) ve devlet kurumları hayata geçirildi. 27 Ekim tarihi her yıl “Bağımsızlık Günü” olarak kutlanıyor. Başkent Aşkabat’ta düzenlenen törenlerde askeri geçitler, halk dansları ve geleneksel el sanatları sergileri büyük ilgi görüyor.

“Bağımsızlık, Kimliğimizi Korumak Demektir”

Türkmen halkı için 1991 yalnızca bir siyasi ayrılık değil, aynı zamanda kültürel kimliğin yeniden canlanışını ifade ediyor. Ülkenin birçok noktasında “bağımsızlık anıtları” yükselirken, milli kahramanlık hikâyeleri eğitim müfredatına girdi.

Türkmenistan vatandaşı öğrencilerden Leyla Nuryeva, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Bağımsızlık bizim için sadece bir tarih değil, kimliğimizi korumanın simgesi. Biz bu mirası gelecek nesillere taşımak istiyoruz” dedi.



Haber: Abdurrahman REYHANLI

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ