İstanbul Fatih’te Aksaray Mahallesi Sulu Bostan Sokak’taki bir apartman dairesinde yaşayan 36 yaşındaki Züleyha E., komşularının uzun süre haber alamaması üzerine ev sahibinin çilingirle kapıyı açmasıyla boğazı kesilmiş halde ölü bulundu. Sağlık ekipleri olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi; savcılık ve olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmasının ardından cenaze Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı. Emniyet birimleri, kasten öldürme şüphesiyle geniş çaplı soruşturma başlattı.
Olay anına dair ilk veriler
Edinilen bilgilere göre olay, dün gece geç saatlerde ortaya çıktı. Komşuların ihbarı üzerine adrese gelen ekipler, dairede zorlanma izi bulunup bulunmadığını, kan izlerinin dağılımını ve bıçak benzeri kesici alet ihtimalini araştırıyor. Bölgedeki güvenlik kamerası kayıtları toplandı; giriş-çıkış saatleri ile şüpheli hareketlilik çözümleme için kriminal birimlere iletildi. Soruşturma kaynakları, olayın konutta işlendiği ve maktulle yakın temasta olan kişilerin öncelikli değerlendirmeye alındığı bilgisini paylaşıyor.
“Erkek arkadaşı tarafından şiddet görüyordu” iddiaları
Aynı binada yaşayan komşular, Züleyha E.’nin bir süredir erkek arkadaşıyla sorun yaşadığını ve zaman zaman şiddete maruz kaldığını ileri sürdü. Bu ifadeler, şüphe odağını “en yakın çevre”ye çeviren soruşturmanın yönü açısından önem taşıyor. Emniyet, tanık beyanlarıyla telefon kayıtları, anıtsal mesaj trafiği, HTS ve konum verilerini karşılaştırarak olaydan önceki saatlere ilişkin kronoloji oluşturuyor.
Kimlik ve statü
Basına yansıyan ilk bilgilere göre maktulün yabancı uyruklu olduğu, İstanbul’da tek başına yaşadığı belirtiliyor. Resmî makamlar, mağdurun kimlik ve uyruğuna ilişkin ayrıntıları, otopsi ve bildirim süreçlerinin ardından açıklayacak. İlk haberlerde mağdurun Özbekistan uyruklu olduğuna dair bilgiler yer aldı.
Adli süreç: Otopsi ve delil seti
Adli Tıp’taki otopside kesici alet yaralanmasının niteliği, ölüm zamanı, savunma amaçlı yaralar (eller/ön kollar), olası boğuşma izleri ve toksikolojik bulgular aydınlatılacak. Olay yerinden alınan DNA örnekleri, parmak izi ve lif/kan izleri balistik ve biyolojik incelemelerde değerlendirilecek. Emniyet, konutta temas etmiş olabilecek kişilerin tespiti için kapı kolları, bıçak yüzeyi, masa ve banyo yüzeylerinde swap yöntemi uyguluyor. Bu veriler, şüpheli profilini daraltacak kritik parametreler olarak görülüyor. (Soruşturma devam ediyor; resmî raporlar açıklandıkça güncellenecektir.)
Kamera ve dijital izler kritik olacak
Sokak ve çevre işyerlerindeki CCTV kayıtları, binaya giriş-çıkış yapanların zaman çizelgesini çıkaracak. Ayrıca mağdurun telefonundaki mesajlaşmalar, arama kayıtları, bulut yedekleri, sosyal medya yazışmaları ve konuma duyarlı uygulama izleri, “öncesinde tehdit/ısrarlı takip var mıydı?” sorusuna yanıt arayacak. (Bu aşamada emniyetten resmi teyit bekleniyor.)
Komşu beyanlarının önemi
Olayın geçtiği apartmanda oturan tanıkların “kavga/bağırma sesi duymadık” yönündeki ifadeleri, suç mahallinin sessiz işlendiği veya müdahalenin kısa sürdüğü ihtimalini güçlendiriyor. Bu, saldırganın maktulü hazırlıksız yakalama ya da susturucu yöntemler kullanma olasılığına işaret edebilir. (Tanık anlatıları basına yansımıştır; emniyet çapraz sorguluyor.)
“Yakın çevre” odağında soruşturma
Benzer dosyalarda istatistiki olarak ilk etapta eş, eski eş, partner veya yakın çevre odaklı inceleme yürütülür. Bu nedenle mağdurla son temas kuran, anahtar/erişim imkânı olan ve cinayetten önce gerilim yaşayan kişilerin ifadeleri kritik. Şu ana kadar resmî gözaltı bilgisi kamuoyuna açıklanmadı; polis kaynakları tüm ihtimallerin incelendiğini vurguluyor. (Gelişmeler oldukça güncellenecektir.)
Kamuoyu ve kurumlar
Olay, son dönemde İstanbul’da kadınlara yönelik şiddet vakalarına ilişkin tartışmaları yeniden alevlendirdi. Ulusal basına yansıyan ilk haberlerde AA kaynaklı görseller ve “cinayet şüphesi” vurgusu öne çıktı. Kadın örgütleri ve barolar, etkin soruşturma, koruyucu-önleyici mekanizmaların güçlendirilmesi ve delil güvenliğinin titizlikle sağlanması çağrısı yapıyor.