Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi ve Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani ile Türkiye-Ürdün-Suriye Dışişleri Bakanları Toplantısı'nın ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Bakan Fidan, terör örgütü PKK'nın fesih ve silah bırakma kararına ilişkin soruya şöyle yanıt verdi:
"PKK'nın almış olduğu karar, bence tarihi ve önemli bir karar. Özellikle kalıcı barış ve istikrarın bölgemize hakim olması açısından ben bu kararı oldukça önemli görüyorum. Tabii bu kararın alınmasından sonra atılacak pratik adımlar var. Onları da yakından takip edeceğiz. Türkiye'de son 20 yıldır geliştirdiğimiz demokrasi, özgürlük, refah ve güvenlik alanının daha da genişlemesi, Türkiye'den taşıp bölgemizdeki diğer devletleri, halkları olumlu şekilde etkilemesi, bizim en büyük dileğimiz. Ben bu kararın samimi bir şekilde uygulanması ve diğer endişeleri de izale edici şekilde hayata geçirilmesi halinde gerçekten geleceğimiz için, vatandaşlarımız için, herkes için çok hayırlı bir karar olacağını düşünüyorum. Bu konuda Sayın (Devlet) Bahçeli'nin tarihi çağrısı olmuştu, Cumhurbaşkanımızın çok güçlü bir iradesi olmuştu. Örgütün bu konuda da şu anda olumlu bir cevabı var. DEM'in ortaya koyduğu çalışma var. Emeği geçen arkadaşlar var. Tabii ki bu tarihi sorumlulukta biz bu ülkenin evlatları olarak hep beraber kendi sorunumuzu kendi hikmetimizle, kendi sağduyumuzla, kendi aklımızla, kendi irademizle çözebileceğimizi gösteriyoruz.
"Suriye'ye her alanda desteğimiz tamdır"
Bakan Fidan, Suriye'nin mevcut sorunları, bölgenin karşı karşıya kaldığı problemler ve ne tür çözümler getirilebileceğini ele aldıklarını ifade ederek, kapsamlı görüşme gerçekleştirdiklerini söyledi.
Suriye'de Baas rejiminin 8 Aralık 2024'te yıkılmasının ardından geçen süre zarfında çok yoğun bölgesel ve uluslararası diplomatik çabaların devam ettiğine dikkati çeken Fidan, "Biz de bölge ülkeleri olarak, Suriye'nin komşuları olarak, bölgesel sahiplenme bilinciyle var olan sorunları hep beraber nasıl çözeriz, onun arayışı içerisindeyiz. Suriye'ye her alanda desteğimiz tamdır." dedi.
Fidan, Suriye'nin karşı karşıya olduğu birtakım cari problemlerin bulunduğuna işaret ederek, şunları söyledi:
"Şu anda Suriye'nin karşı karşıya olduğu problemleri şöyle bir kısaca özetlediğimiz zaman İsrail yayılmacılığı söz konusu. Bu, gerçekten Suriye'nin istikrarını, güvenliğini, geleceğini tehdit eder bir boyuta ulaşmış durumda. Bizler bölge ülkeleri olarak bu yayılmacılığın, bu provokasyonun bir an önce son bulması gerektiği noktasında ortak fikir sahibiyiz."
Fidan, Suriye'nin içinde bulunduğu durumdan terör örgütlerinin istifade etmemesinin ciddi öncelik taşıdığına dikkati çekerek, "Bu, bölgesel güvenliğimiz açısından da fevkalade önemli. Kuzeyde Türkiye, güneyde Suriye, bu konuları yakından takip ediyoruz. Özellikle DEAŞ'la mücadelenin bu konuda önemli olduğunun altını bir kez daha çizmek istiyorum. Bu konuda bir süredir yürüttüğümüz beşli toplantı var. Bugün bu beşli grubun üç ülkesi olarak tekrar bir araya geldik." dedi.
"Bu konudaki bütün gayretleri de destekliyoruz"
Topraklarının üçte birinin YPG'nin işgali altında bulunmasının yine Suriye'nin karşı karşıya bulunduğu bir tehdit olduğuna dikkati çeken Fidan, şöyle devam etti:
"Güvenlikle ilgili problemlerin yanı sıra Suriye'nin karşı karşıya olduğu uluslararası diplomatik birtakım yaptırımların kaldırılması, ekonomik sorunların aşılması konusunda da görüşmelerimiz, çalışmalarımız devam ediyor. Özellikle Avrupa Birliği ve Amerika tarafından Esed dönemi rejiminde konulmuş yaptırımların kaldırılması konusunda neredeyiz? Çabalarımız ne üretti? Onu bir değerlendirme imkanımız oldu."
Fidan, Suriye Dışişleri Bakanı Şeybani'nin yeni kurulan hükümetin ülkede diğer alanlarda yaptığı çalışmaları da anlattığını belirterek, "Özellikle kurulacak olan yeni parlamentonun kompozisyonu, daha sonrasındaki anayasa çalışmaları, akabinde şu anda oluşturulmuş hükümetin, mevcut bakanlıkların ortaya koyduğu çalışmalar ki biliyorsunuz birçok konuyu sıfırdan yeni hükümet ele almıştı ve giderek kendisini daha da toparlıyor. Biz, bu konudaki bütün gayretleri de destekliyoruz." dedi.
Suriye'ye dolaylı etkisi olan konuların da bulunduğunu söyleyen Fidan, "Bölgede bizim yakından takip ettiğimiz, özellikle Ürdün'le beraber Gazze'deki mesele ciddi bir gündem maddesiydi bizim için. Gazze'de devam eden insanlık dramının bir an önce son bulması konusunda neler yapabiliriz? O konuda tekrar görüşlerimizi paylaştık. Değerli kardeşim Eymen es-Safedi'nin bu konudaki kıymetli görüşleri benim için gerçekten çok değerli." diye konuştu.
"Türkiye, bütün kurumlarıyla bu konuda üzerine düşen rolü oynamaya çalışıyor"
Fidan, Rusya ile Ukrayna'nın İstanbul'da 15 Mayıs'ta yeniden bir araya gelme kararı ve Türkiye'nin sürece katkılarına ilişkin soruyu da yanıtladı.
Bakan Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Rusya-Ukrayna Savaşı konusunda sürekli ateşkes çağrısında bulunduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Son birkaç aydır bunun artık hem Ruslar hem Ukraynalılar hem Avrupalılar hem Amerikalılar tarafından da benimsendiğini görüyoruz. Bu, güzel bir şey. Şimdi bu isteğin nasıl hayata geçeceği ve hangi modaliteyle, hangi sıralamayla hayata geçeceği konusunda tartışmalar var, uzlaştırma arayışları var. Türkiye, başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere bütün kurumlarıyla bu konuda üzerine düşen rolü oynamaya çalışıyor."
Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuya ilişkin ABD Başkanı Donald Trump, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin gibi liderlerle diplomasi ve telefon trafiğinde bulunduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Bu konuda gerek kolaylaştırıcı vazifesi gerek ev sahipliği başta olmak üzere her türlü katkıyı vermeye hazır olduğumuzu bütün taraflar biliyor. Sayın Putin'in bu yönde bir teklifi oldu. Daha sonra Sayın Trump'ın bu noktada bir teşviki oldu. Daha sonra Sayın Zelenskiy'nin başka bir teklifi oldu. Giderek eşik yükselten bir durum ama olumlu şekilde evriliyor. Tabii bütün bunların merkezinde Türkiye'nin yer alıyor olması fevkalade önemli."
Fidan, Türkiye'nin çabalarının, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "güçlü dünya liderliğinin ve diplomasideki ağırlığının göstergesi" olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye için bu, önemli bir değer ama dediğim gibi bizim için daha da önemli olan konu, bölgemizde barışın ve istikrarın hakim olması. Nasıl ki Suriye'deki istikrar için uğraşıyorsak, nasıl ki Irak'taki istikrar için uğraşıyorsak, nasıl ki PKK ile daha barışçıl bir yolla çözüm için uğraşıyorsak, nasıl ki Gazze için uğraşıyorsak, aynı şekilde hem Karadeniz'deki hem Balkanlar'daki hem Ege'deki bütün sorunların barışçıl şekilde çözümlenmesi için uğraşıyoruz. Kesintisiz mesai harcıyoruz."
İlerleyen zamanda tarafların uzlaşma etrafında bir araya geleceklerini düşündüğünü belirten Fidan, "Ukraynalılar önce ateşkes, sonra konuşma; Ruslar önce konuşma, sonra ateşkes gibi bir modalitede. Olay şu anda geldi, kilitlendi. Her iki tarafın da gözettiği bir kamuoyu algısı var. Her iki tarafın da Amerika'nın mevcut desteğini yanına alma çabası var ama bütün bunlar normal. Bu olayın akışı içerisinde cereyan eden hadiseler ama bizim durduğumuz yer sabit. Tarafları bir an önce bir araya gelmeye ve ateşkesi başlatmaya davet ediyoruz." dedi.
Ürdün Dışişleri Bakanı Safedi
Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi de Suriye'nin desteklenmesi ve İsrail saldırılarının durdurulması için Suriye ve Türkiye ile görüş birliğinde olduklarını söyledi.
Safedi, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani ile Ankara'da yapılan görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuştu.
Dışişleri Bakanı Fidan'a üçlü toplantıya ev sahipliği yapmasından ötürü teşekkür eden Safedi, Ürdün'ün Suriye'nin güvenliği, istikrarı ve egemenliğini desteklediğini belirtti.
Birlikte çalışma yoluyla Suriyelilere yardım edeceklerini dile getiren Safedi, Suriye'nin uzun yıllar yıkım ve zor zamanlardan geçtiğini hatırlattı.
Safedi, "Suriye'nin güvenliğini tehdit eden ne varsa karşısındayız. Suriye halkı güvenli bir hayat sürme hakkına sahiptir ve tabii ki bizim için öncelikler arasındadır." dedi.
Suriye'deki devlet kurumlarının güçlendirilmesi ve kapasitelerinin artırılmasına vurgu yapan Safedi, toplantıda bu konuya ilişkin mekanizmaların görüşüldüğünü ifade etti.
Safedi, terör örgütleri ve DEAŞ ile mücadeleyi de görüştüklerini belirterek, "Terörün her çeşidine karşıyız, bu sadece Suriye'yi değil tüm bölgeyi tehdit etmektedir." diye konuştu.
Suriye'de teröre karşı bölgeyi korumanın yollarını ele aldıklarını aktaran Safedi, Suriye'deki mevcut problemlerin "birlikte çalışma ve görüş birliğiyle" aşılabileceğini vurguladı.
Safedi, "Suriye'nin önündeki zorlukların başında İsrail saldırıları var. İsrail Suriye'nin içişlerine karışmaktadır, fitne yaymaktadır ve bölünmeyi amaçlamaktadır." dedi.
İsrail'in Suriye'yi hedef alan saldırılarının tehlikesine dikkati çeken Safedi, İsrail'in saldırılarına son vermesi gerektiğinin altını çizdi.
"İsrail işgal ettiği tüm Suriye topraklarından çekilmeli"
Safedi, Suriye'nin güneyinin Ürdün'e yakın olduğunu belirterek, İsrail'in bu bölgedeki saldırıların "büyük bir tehlike" olduğunu söyledi.
Suriye ve diğer Arap ülkeleri ile koordinasyon içinde olduklarını belirten Safedi, "Suriye halkının tamamen haklarına kavuşması gerekmektedir, Suriye'de barışın ve birlikte yaşamanın egemen olmasını istiyoruz." diye konuştu.
Ürdün Dışişleri Bakanı, "İsrail, işgal ettiği tüm Suriye topraklarından çekilmeli ve Suriye'nin içişlerine karışmamalıdır." şeklinde konuştu.
Safedi, bölge ülkelerinin arasındaki koordinasyonun önemine dikkati çekerek, "İşbirliğimiz sonuç verecektir. Bu ruh ve ne istediğimizin bilinciyle bütün çabalarımız Suriye için olacaktır." ifadelerini kullandı.
"İsrail'in Filistin halkını ilaç, su ve gıdadan yoksun bırakma hakkı yok"
Safedi, İsrail saldırıları altındaki Gazze Şeridi ve Filistin meselesine değinerek, "İsrail, Filistin halkını ilaç, su ve gıdadan yoksun bırakamaz, buna hakkı yok. Gazze'de insanlık dramı yaşanmaktadır." dedi.
İsrail'in Gazze'ye saldırılarının tüm dünyada gerginliği artırdığını belirterek, "Ürdün olarak saldırıların durdurulması için çalışıyoruz. Gazze'de bir an önce ateşkes sağlanmalıdır." ifadelerini kullandı.
Safedi, Hamas'ın ABD-İsrail çifte vatandaşı Idan Alexander'i serbest bırakma kararını anımsatarak, "Bu, ateşkesin sağlanması ve ablukanın kaldırılması için önemli bir adımdır." değerlendirmesinde bulundu.
Ürdün'ün barış ve istikrarı öncelediğini vurgulayan Safedi, "Filistin halkı bağımsız devletini kurmalı ve egemenliğini kendi topraklarında somutlaştırmalıdır. İsrail de uluslararası kararlara saygı duyarak saldırılarına son vermelidir. Biz Suriye konusunda olsun, İsrail'in saldırılarının durdurulması ve işgalin sona ermesi konusunda olsun hem Türkiye ile hem Suriye ile görüş birliği içerisindeyiz." şeklinde konuştu.
"Gazze artık uluslararası hukukun mezarlığı haline gelmiştir"
Ürdün Dışişleri Bakanı, İsrail ablukası ve saldırıları altındaki Gazze için "Gazze'de tanık olduğumuz şey, tüm ölçütlere göre bir insani felakettir ve Gazze artık uluslararası hukukun mezarlığı haline gelmiştir." yorumunu yaptı.
Safedi, İsrail'in, Arap dünyasının barış önerilerine saldırılarını sürdürerek karşılık verdiğini belirtti.
İsrail'in Lübnan ile imzaladığı ateşkese uymayı reddettiğini ve bazı noktaları işgal altında tutmayı sürdürdüğünü aktaran Safedi, İsrail'i uluslararası hukuka saygı göstermeye zorlanması gerektiğinin altını çizdi.
Çatışmadan kimsenin fayda sağlayamayacağını dile getiren Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, "Güvenlik ve istikrarı destekliyoruz; PKK'nın kendini feshetme kararından dolayı kardeş Türkiye'yi tebrik ediyoruz." dedi.
Suriye Dışişleri Bakanı Şeybani
Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi ile Ankara'da yapılan görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuştu.
Bakan Şeybani, Ankara'da yapıcı ve verimli bir toplantı gerçekleştirdiklerini kaydederek, terör örgütü PKK'nın fesih ve silah bırakma kararına ilişkin "Bu adım, yalnızca Türkiye'nin iç güvenliği için değil, bölgemizin genel istikrarı açısından da önemli bir dönüm noktasını temsil etmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Bölge ülkeleriyle ortaklığın bir tercih değil, acil bir zorunluluk haline geldiğini ifade eden Şeybani, "Sınır ötesi tehditlerle mücadele etmek, silahlı grupların hareketlerini izlemek ve radikal unsurların ortak topraklarımıza sızmasını engellemek için işbirliğimizi yoğunlaştırıyoruz. Güvenlik sadece ulusal bir mesele değil, yeniden inşa, uzlaşı ve bölgesel güvenin temeli niteliğindedir." ifadelerini kullandı.
Şeybani, yurt dışı destekli milislerin ya da yasa dışı unsurların Suriye'de istikrarı bozmasına izin vermeyeceklerini vurgulayarak, "Bu yapıların varlığı, ülkelerimizin güvenliği için bir tehdit ve barışın önünde bir engeldir." diye konuştu.
İsrail'in Suriye topraklarına saldırıları
İsrail'in Suriye topraklarına saldırılarına son vermesi çağrısında bulunan Şeybani, Suriye'nin toprak bütünlüğünün pazarlık konusu olmadığının, Suriye'nin bölünemez, egemen bir devlet olduğunun altını çizdi.
Şeybani, şunları kaydetti:
"Sınırlarımız, halen İsrail'in saldırıları sonucu sürekli olarak ihlal edilmektedir. Bu saldırılar münferit olaylar değil, uluslararası hukukun sistematik ihlalleridir. Bu açık provokasyonlar tüm bölgeyi ateşe atma riski taşımaktadır. İsrail'in Suriye topraklarına düzenlediği hava saldırıları, sıklıkla sivil altyapıyı hedef almakta ve masumların ölümüne neden olmaktadır. Bu saldırılar meşru müdafaa değil, Suriye'yi istikrarsızlaştırmak ve bölgeyi yeniden çatışma döngüsüne sokmak amacıyla yapılan kasıtlı tırmanmalardır."
Suriye'nin güneyi başta olmak üzere birçok bölgesinin 8 Aralık 2024'ten bu yana İsrail'in sistematik hava saldırılarına maruz kaldığını aktaran Şeybani, "Bu saldırılar, bölgede istikrarı hedef alan provokatif adımlardır. Suriye, bu tehditlere ulusal çıkarları gözeterek ve büyük bir sükunetle karşılık vermektedir." dedi.
Şeybani, İsrail'e yönelik uluslararası baskının artırılması çağrısında bulunarak, "İsrail'in saldırıları sadece kaos ve istikrarsızlığa hizmet ediyor. Suriye, birleşik bir devlettir ve uygun gördüğü zamanda kendini savunma hakkına sahiptir. Halkımız da bu saldırılara karşı hükümetinin arkasında olduğunu net şekilde ortaya koymuştur." vurgusunu yaptı.
Ankara'da Büyükelçilik açılacak
Diplomatik alanda Türkiye Dışişleri Bakanlığı ile deneyim paylaşımı konusunda işbirliği yapacaklarını belirten Suriye Dışişleri Bakanı Şeybani, Ankara'da Büyükelçilik, Gaziantep'te ise yeni bir konsolosluk açılacağını bildirdi.
Bakan Şeybani, Türkiye'de yaşayan Suriyelilerin hizmetlere erişimi, hareket özgürlüğü ve onurlu, güvenli bir yaşam kurmaları için tüm ilgili Türk kurumlarıyla koordinasyon halinde olduklarını söyledi.
YPG/PKK ile entegrasyon görüşmeleri
Şeybani, Suriye'de SDG adını kullanan terör örgütü PKK/YPG ile yürütülen entegrasyon sürecine ilişkin bir soruya, "Şam, 8 Aralık 2024'ten itibaren diyalog sürecini benimsedi. Suriye halkı yaşanan zorluklara ulusal bir iradeyle karşılık verdi. Bu sürece oyalama ya da kaçamak tavırla yaklaşılmasını kabul etmiyoruz ." yanıtını verdi.
Sürecin uygulanmasına büyük önem verdiklerini vurgulayan Şeybani, karşı tarafın da bu süreci ciddi bir şekilde uygulama konusunda kararlı olmasını ümit ettiğini ifade etti.
Şeybani, "Devlet olarak (Suriye'nin kuzeydoğusundaki) bu bölgelerde kamu kurumlarını yeniden etkinleştirmemiz gerekiyor. Bu sadece devletin egemenliğinin tesisi için değil, aynı zamanda yerinden edilmiş milyonlarca Suriyelinin evlerine dönüşünü sağlamak adına da bir gerekliliktir." diye konuştu.
Bu çerçevede PKK/YPG'nin de "samimi bir niyet" göstermesi gerektiğini belirten Şeybani, "Bölgede barış ve istikrarın tesisi için gerçek bir iradeyle sürece dahil olunmalı. Bu yaklaşım sadece kuzeydoğu için değil, güney Suriye (Süveyda ili) için de geçerlidir." ifadelerini kullandı.
Terörle mücadele
Terörle mücadele konusuna da değinen Şeybani, "Terörle mücadele, özellikle DEAŞ'a karşı mücadele, küresel bir sorumluluktur. Bu örgütle savaşma konusunda uzun bir tecrübeye sahibiz ve onun Suriye ile komşu ülkeler için ne kadar tehlikeli olduğunu çok iyi biliyoruz." dedi.
Bakan Şeybani, ülkesinin teröre karşı mücadelesini tüm sahalarda sürdüreceğini vurgulayarak, uluslararası toplumdan da bu ortak tehdit karşısında samimi bir işbirliği beklediklerini kaydetti.
Suriye Dışişleri Bakanı Şeybani
Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani de yaptığı konuşmada, Ankara'da yapıcı ve verimli bir toplantı gerçekleştirdiklerini kaydederek, terör örgütü PKK'nın fesih ve silah bırakma kararına ilişkin "Bu adım, yalnızca Türkiye'nin iç güvenliği için değil, bölgemizin genel istikrarı açısından da önemli bir dönüm noktasını temsil etmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Bölge ülkeleriyle ortaklığın bir tercih değil, acil bir zorunluluk haline geldiğini ifade eden Şeybani, "Sınır ötesi tehditlerle mücadele etmek, silahlı grupların hareketlerini izlemek ve radikal unsurların ortak topraklarımıza sızmasını engellemek için işbirliğimizi yoğunlaştırıyoruz. Güvenlik sadece ulusal bir mesele değil, yeniden inşa, uzlaşı ve bölgesel güvenin temeli niteliğindedir." ifadelerini kullandı.
Şeybani, yurt dışı destekli milislerin ya da yasa dışı unsurların Suriye'de istikrarı bozmasına izin vermeyeceklerini vurgulayarak, "Bu yapıların varlığı, ülkelerimizin güvenliği için bir tehdit ve barışın önünde bir engeldir." diye konuştu.
İsrail'in Suriye topraklarına saldırıları
İsrail'in Suriye topraklarına saldırılarına son vermesi çağrısında bulunan Şeybani, Suriye'nin toprak bütünlüğünün pazarlık konusu olmadığının, Suriye'nin bölünemez, egemen bir devlet olduğunun altını çizdi.
Şeybani, şunları kaydetti:
"Sınırlarımız, halen İsrail'in saldırıları sonucu sürekli olarak ihlal edilmektedir. Bu saldırılar münferit olaylar değil, uluslararası hukukun sistematik ihlalleridir. Bu açık provokasyonlar tüm bölgeyi ateşe atma riski taşımaktadır. İsrail'in Suriye topraklarına düzenlediği hava saldırıları, sıklıkla sivil altyapıyı hedef almakta ve masumların ölümüne neden olmaktadır. Bu saldırılar meşru müdafaa değil, Suriye'yi istikrarsızlaştırmak ve bölgeyi yeniden çatışma döngüsüne sokmak amacıyla yapılan kasıtlı tırmanmalardır."
Suriye'nin güneyi başta olmak üzere birçok bölgesinin 8 Aralık 2024'ten bu yana İsrail'in sistematik hava saldırılarına maruz kaldığını aktaran Şeybani, "Bu saldırılar, bölgede istikrarı hedef alan provokatif adımlardır. Suriye, bu tehditlere ulusal çıkarları gözeterek ve büyük bir sükunetle karşılık vermektedir." dedi.
Şeybani, İsrail'e yönelik uluslararası baskının artırılması çağrısında bulunarak, "İsrail'in saldırıları sadece kaos ve istikrarsızlığa hizmet ediyor. Suriye, birleşik bir devlettir ve uygun gördüğü zamanda kendini savunma hakkına sahiptir. Halkımız da bu saldırılara karşı hükümetinin arkasında olduğunu net şekilde ortaya koymuştur." vurgusunu yaptı.
Ankara'da Büyükelçilik açılacak
Diplomatik alanda Türkiye Dışişleri Bakanlığı ile deneyim paylaşımı konusunda işbirliği yapacaklarını belirten Suriye Dışişleri Bakanı Şeybani, Ankara'da Büyükelçilik, Gaziantep'te ise yeni bir konsolosluk açılacağını bildirdi.
Bakan Şeybani, Türkiye'de yaşayan Suriyelilerin hizmetlere erişimi, hareket özgürlüğü ve onurlu, güvenli bir yaşam kurmaları için tüm ilgili Türk kurumlarıyla koordinasyon halinde olduklarını söyledi.
YPG/PKK ile entegrasyon görüşmeleri
Şeybani, Suriye'de SDG adını kullanan terör örgütü PKK/YPG ile yürütülen entegrasyon sürecine ilişkin bir soruya, "Şam, 8 Aralık 2024'ten itibaren diyalog sürecini benimsedi. Suriye halkı yaşanan zorluklara ulusal bir iradeyle karşılık verdi. Bu sürece oyalama ya da kaçamak tavırla yaklaşılmasını kabul etmiyoruz ." yanıtını verdi.
Sürecin uygulanmasına büyük önem verdiklerini vurgulayan Şeybani, karşı tarafın da bu süreci ciddi bir şekilde uygulama konusunda kararlı olmasını ümit ettiğini ifade etti.
Şeybani, "Devlet olarak (Suriye'nin kuzeydoğusundaki) bu bölgelerde kamu kurumlarını yeniden etkinleştirmemiz gerekiyor. Bu sadece devletin egemenliğinin tesisi için değil, aynı zamanda yerinden edilmiş milyonlarca Suriyelinin evlerine dönüşünü sağlamak adına da bir gerekliliktir." diye konuştu.
Bu çerçevede PKK/YPG'nin de "samimi bir niyet" göstermesi gerektiğini belirten Şeybani, "Bölgede barış ve istikrarın tesisi için gerçek bir iradeyle sürece dahil olunmalı. Bu yaklaşım sadece kuzeydoğu için değil, güney Suriye (Süveyda ili) için de geçerlidir." ifadelerini kullandı.
Terörle mücadele
Terörle mücadele konusuna da değinen Şeybani, "Terörle mücadele, özellikle DEAŞ'a karşı mücadele, küresel bir sorumluluktur. Bu örgütle savaşma konusunda uzun bir tecrübeye sahibiz ve onun Suriye ile komşu ülkeler için ne kadar tehlikeli olduğunu çok iyi biliyoruz." dedi.
Bakan Şeybani, ülkesinin teröre karşı mücadelesini tüm sahalarda sürdüreceğini vurgulayarak, uluslararası toplumdan da bu ortak tehdit karşısında samimi bir işbirliği beklediklerini kaydetti.