Kilis`te ve Tüm Türkiye de Kurban Deriler para etmediği için çöpe atıldı.
Kilis Belediyesi Temizlik işleri çöpü erken topladı. Kilis`te Kurban kesen vatandaşların Kurban Derilerini Kilis Beledeiyesi temizlik İşleri Müdürlüğünün kapı kapı dolaşarak Çöp Poşeti dağıtmasınar rağmen çöpe gelişi güzel atıldığı görüldü. Fotoda da gördüğünüz gibi Çöpler ekipler tarafındanerken toplanmasa kokudan çadde ve sokaklarda yürümek imkansız hale gelirdi.
Devletin yanlış deri politikası Milli Servet olan Kurban Derilerinin çöpe gitmesine neden oluyor.
Konuyla ilgili bir araştırma yapan Yeni Şafak Yazarı "Deri sektöründe yıllık 2 milyar dolarlık ihracatımız var"
"2,5 Milyon Kurban Derisini Çöpe At, 120 Milyon Dolarlık Deri İthal Et" – Türkiye’nin Kurban Derisi Politikası Eleştiriliyor
Yeni Şafak yazarı İsmail Süngü, Türkiye’nin Kurban Bayramı’nda ortaya çıkan hayvan derileriyle ilgili politikasını sert bir dille eleştirdiği köşe yazısında, ciddi bir ekonomik israfa dikkat çekti. “2,5 milyon kurban derisini çöpe at, 120 milyon dolarlık deri ithal et” başlıklı yazısında, her yıl Kurban Bayramı’nda ortaya çıkan büyük potansiyele rağmen bu kaynakların doğru değerlendirilemediğini belirtti.
Süngü’nün verdiği bilgilere göre, Türkiye’de her yıl bayramda ortalama 1 milyon büyükbaş ve 2,5 milyon küçükbaş hayvan kesiliyor. Bu da milyonlarca derinin ortaya çıkması anlamına geliyor. Ancak, ne yazık ki bu derilerin önemli bir kısmı ya çöpe atılıyor ya da toprağa gömülüyor. Özellikle küçükbaş hayvanların – koyun ve keçilerin – derilerinin neredeyse tamamı alıcı bulunamadığı için heba oluyor. Büyükbaş hayvanların derilerinin ise yaklaşık yarısı, ehil olmayan kişilerce yapılan kesimlerden ve yanlış tuzlama işlemlerinden dolayı kullanılamaz hale geliyor.
Süngü yazısında şu çarpıcı soruyu soruyor:
"Her yıl Kurban Bayramı’nda çöpe attıktan sonra yılda 120 milyon dolarlık ham deri ithal eden ülke kalkınabilir mi?"
Bu soruya cevabı ise net: "Kalkınamaz ve zenginleşemez."
"Her yıl Kurban Bayramı’nda çöpe attıktan sonra yılda 120 milyon dolarlık ham deri ithal eden ülke kalkınabilir mi?"
Bu soruya cevabı ise net: "Kalkınamaz ve zenginleşemez."
Türkiye'nin deri sektöründe yıllık yaklaşık 2 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleştirdiğini hatırlatan Süngü, buna rağmen her yıl milyonlarca lira değerindeki yerli deri kaynağının israf edilmesini çelişkili bir durum olarak tanımladı. Deri, sadece ayakkabı ve konfeksiyon ürünlerinde değil; çanta, kemer, cüzdan gibi saraciye ürünlerinden otomotiv ve mobilya sektörüne kadar çok sayıda alanda kullanılmakta. Bu kadar çok sektöre hizmet eden ve ciddi katma değer yaratan bir ham maddenin değerlendirilmemesi, Türkiye ekonomisi açısından büyük bir kayıp olarak değerlendiriliyor.
Süngü, aynı zamanda bu israfın sadece ekonomik değil, dini ve çevresel yönleri olduğunu da ima ediyor. Kurban ibadetinin önemli bir parçası olan hayvanın tümünün değerlendirilmesi, hem dini açıdan hem de çevresel sürdürülebilirlik bakımından önemli. Deriler dışında kelle, sakatat gibi parçaların da çoğu zaman çöpe gittiğine dikkat çekiliyor. Bu da toplamda çok büyük bir israf zinciri anlamına geliyor.
Bu noktada sorulması gereken sorular ortaya çıkıyor: Türkiye, Kurban Bayramı'nda ortaya çıkan bu kıymetli hammaddenin toplanması, işlenmesi ve ekonomiye kazandırılması için neden etkili bir sistem kuramıyor? Belediyeler, sivil toplum kuruluşları, deri sanayicileri ve devlet kurumları bu konuda neden koordineli hareket etmiyor?
Sonuç olarak, İsmail Süngü’nün yazısı, sadece bir eleştiri metni değil, aynı zamanda Türkiye’nin bu önemli ekonomik kaynağı nasıl daha verimli değerlendirebileceği konusunda bir çağrı niteliği taşıyor. Her yıl yaşanan bu israfın önüne geçilmesi, yalnızca ekonomik açıdan değil, dini ve çevresel sorumluluklar açısından da büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, Türkiye bir yandan kaynaklarını çöpe atarken, diğer yandan yurt dışından pahalı ithalat yapmaya devam edecek gibi görünüyor.
Kaynak: Haber Merkezi
Belediye Başkanının Durumu Ağır Yoğun Bakımda