Anadolu’da İkinci Haçlı Seferi Felaketi
Birinci Haçlı Seferi’nin ardından Avrupa’da büyük yankı uyandıran Kudüs Krallığı’nın zayıflaması, Papa III. Eugenius’un çağrısıyla 1147 yılında İkinci Haçlı Seferi’nin başlamasına neden oldu. Alman İmparatoru III. Konrad ve Fransa Kralı VII. Louis, büyük bir orduyla Doğu’ya doğru yola çıktı.
Ancak Haçlı ordularının geçeceği güzergâh, Anadolu Selçuklu Devleti’nin topraklarıydı. Sultan II. Kılıç Arslan, büyük bir stratejik ustalıkla ordusunu hazırladı ve geçiş güzergâhında pusu taktikleriyle Haçlılara ağır kayıplar verdirdi.
Dorileon’da (Eskişehir Yakınları) Kanlı Çarpışma
Haçlı ordusu 1147 yılının Ekim ayında Dorileon (günümüzde Eskişehir yakınları) civarına ulaştığında Anadolu Selçuklu kuvvetleri onları bekliyordu. Selçuklu ordusu, bozkır savaş taktikleriyle Haçlıları çöl sıcakları, açlık ve susuzluk ile baş başa bırakarak yıprattı. Ardından ani baskınlarla Haçlı ordusunu dağılmaya zorladı.
Savaş günlerce sürdü. Ok yağmuru ve ani süvari saldırıları, ağır zırhlı Haçlı birliklerini etkisiz hale getirdi. Sonuçta, III. Konrad komutasındaki Alman ordusu büyük kayıplar vererek geri çekilmek zorunda kaldı.
Selçuklu Stratejisi Avrupa’yı Sarstı
Dorileon’daki bu yenilgi, Haçlıların Anadolu üzerinden Kudüs’e ulaşma planlarını boşa çıkardı. Selçukluların kullandığı vur-kaç taktikleri, Avrupa’da “Türk taktiği” olarak anılmaya başlandı. Bu yenilgi sonrasında Haçlı ordusunun önemli bir bölümü yok olurken, kalan birlikler Anadolu’yu geçmekte zorlandı.
Bu savaş, Anadolu’da Türk hâkimiyetinin kalıcılığını pekiştirdi ve Selçuklu Devleti’nin askeri dehasını bir kez daha dünyaya gösterdi.
Dorileon Zaferi’nin Önemi
Anadolu Selçuklu Devleti’nin, Haçlı ordularına karşı kazandığı ilk büyük zaferlerden biridir.
Türklerin Anadolu’daki varlığının kalıcı hale gelmesini sağlamıştır.
II. Kılıç Arslan’ın askeri dehası ve savunma stratejisi, sonraki yüzyıllarda Osmanlı ordularına da örnek olmuştur.
İkinci Haçlı Seferi’nin başarısızlıkla sonuçlanmasında belirleyici rol oynamıştır.
Dorileon Zaferi, Selçuklu tarihinin en parlak askeri başarılarından biri olarak anılmaya devam ediyor.
Haber: Abdurrahman REYHANLI