1918’de Çekoslovakya, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’ndan Bağımsızlığını Kazandı

1918’de Çekoslovakya, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’ndan Bağımsızlığını Kazandı

I. Dünya Savaşı’nın son aylarında, yüzyıllardır süren imparatorluk yönetimi sona erdi ve Orta Avrupa’da yeni bir devlet doğdu: Çekoslovakya.

PRAG – 28 Ekim 1918 tarihinde, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun çöküşüyle birlikte Çekler ve Slovaklar, kendi kaderlerini belirleme hakkını kullanarak bağımsızlıklarını ilan etti. Bu tarih, Çekoslovakya Cumhuriyeti’nin doğum günü olarak kabul ediliyor ve ülkenin en önemli millî bayramlarından biri olarak kutlanıyor.

1918’de Çekoslovakya, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’ndan Bağımsızlığını Kazandı, kilis kent haber


İmparatorluğun Çöküşü ve Bağımsızlık Fikrinin Doğuşu

  1. yüzyılın sonlarından itibaren Avusturya-Macaristan sınırları içinde yaşayan Çek ve Slovak halkları, giderek artan bir milliyetçilik dalgası içindeydi. Prag, Brno ve Bratislava gibi kentlerde kültürel ve dilsel haklar talep eden hareketler güç kazanmıştı.

1914’te başlayan I. Dünya Savaşı, bu çok uluslu imparatorluğun çözülmesini hızlandırdı. Savaşın sonuna doğru, Avusturya-Macaristan askeri ve ekonomik olarak zayıflamış, imparatorluk halkları bağımsızlık taleplerini yüksek sesle dile getirmeye başlamıştı.

Çek ulusal hareketinin lideri Tomáš Garrigue Masaryk, Slovak temsilciler Milan Rastislav Štefánik ve Edvard Beneš ile birlikte, Avrupa ve Amerika’da bağımsız bir Çekoslovak devleti fikrini uluslararası platformlarda savundu.

1918’de Çekoslovakya, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’ndan Bağımsızlığını Kazandı, kilis kent haber


Washington ve Paris’te Diplomatik Mücadele

Masaryk ve Beneš, savaş sırasında Çekoslovak Ulusal Konseyini kurarak müttefik devletlerle temas kurdu. Bu girişim, Batı’nın desteğini alarak yeni devletin tanınmasını sağladı.

ABD Başkanı Woodrow Wilson’ın ünlü “14 İlke” konuşmasında dile getirdiği “ulusların kendi kaderini tayin hakkı” ilkesi, Çekoslovakya’nın bağımsızlık talebine diplomatik zemin hazırladı.

1918 sonbaharında Paris ve Washington’da yürütülen görüşmeler sonucunda, müttefikler yeni bir Orta Avrupa haritasını kabul etmeye başladı.


28 Ekim 1918: Yeni Bir Devletin Doğuşu

28 Ekim 1918 sabahı, Prag’da bağımsızlık bildirisi halkla paylaşıldı. Aynı gün, Avusturya-Macaristan yönetimine ait tüm resmî binalarda Çekoslovak bayrakları göndere çekildi. Halk sokaklarda sevinç gösterileri düzenledi, askerler silahlarını bırakarak yeni yönetime bağlılıklarını ilan etti.

Yeni devletin ilk Cumhurbaşkanı Tomáš G. Masaryk, birkaç gün sonra yurt dışından Prag’a döndü ve ulusal meclis tarafından oy birliğiyle göreve getirildi. Başkent Prag olurken, ülkenin ilk hükümeti Karel Kramář başkanlığında kuruldu.


Modern Orta Avrupa’nın İlk Cumhuriyetlerinden Biri

Çekoslovakya, kısa sürede Orta Avrupa’nın en gelişmiş sanayi ülkelerinden biri haline geldi. Prag ve Brno’da sanayi, mühendislik ve eğitim alanında büyük yatırımlar yapıldı.

Yeni devlet; Bohemya, Moravya, Slovakya ve bir süreliğine Karpat Ukrayna bölgelerini kapsıyordu. Yaklaşık 14 milyon nüfusa sahip olan Çekoslovakya, kuruluşundan itibaren demokratik parlamenter sistem ile yönetilen ender Orta Avrupa ülkelerinden biri oldu.


Savaşlar, Bölünmeler ve Miras

Çekoslovakya, 1938’de Münih Anlaşması ile topraklarının bir kısmını Nazi Almanyası’na bırakmak zorunda kaldı. 1939’da ülke tamamen işgal edildi. II. Dünya Savaşı sonrasında yeniden kurulan devlet, 1948’de Sovyet etkisine girerek sosyalist rejim dönemine geçti.

1989’daki Kadife Devrimi (Velvet Revolution) ile komünist yönetim sona erdi ve demokratik düzene geçildi. 1993 yılında ise Çekya ve Slovakya, barışçıl biçimde yollarını ayırarak iki ayrı bağımsız ülke haline geldi.

Bugün 28 Ekim, hem Çek Cumhuriyeti’nde (Çekya) hem de Slovakya’da, ortak tarih ve özgürlük mücadelesinin simgesi olarak anılmaktadır.


Haber: Abdurrahman REYHANLI

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ