Bayraktar incelemelerin ardından yaptığı açıklamada, 50 bin dekar arazinin dolu afetinden etkilendiğini vurguladı. Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü;
“Ülkemizde yaşadığımız doğal afetler tarımsal üretime fevkalade olumsuz etki yapıyor. Mevsimsel kaymalar yaşamaya başladık maalesef kışın sonbaharı yaşadık gerekli yağışları alamadık, ilkbaharda da kışı yaşadık özellikle Nisan ayında meydana gelen kar yağışı arkasından yaşadığımız don hadisesi 65 ilimizde özellikle meyve üretimine fevkalade zarar verdi. Bu bölge de zarar gördü. Şuan Aksaray ilimizdeyiz, Aksaray ilimiz de bu don felaketinden zarar gördü birçok meyvemiz yüzde 50- yüzde 100 oranında zarar gördü.
Sadece don felaketi değil zaman zaman yaşadığımız kuraklık, sel, hortum, aşırı yağışlar, aşırı rüzgâr tarım sektöründe bitkisel üretime zarar veriyor. Sadece bitkisel üretime zarar vermiyor bu dolaylı olarak hayvansal üretimi de olumsuz etkiliyor.
Dün Çankırı ilindeydim. Don ve kuraklıktan zarar gören bahçeleri ziyaret ettim. Gezdiğim 37. vilayet olarak Aksaray’a geldim. Bu sabah Aksaray başkanımız bazı bilgileri bana attı doğrusu etkilendim. Afetin bu adar büyük olması karşısında ben bugün hemen Aksaray’a geliyorum dedim ve afetten zarar gören bahçeleri ziyaret edelim yerinde tespit yapalım istedim.
Burada gerek valimiz, kaymakamımız, belediye başkanımız, il ve ilçe tarım müdürlüklerimiz, ziraat odalarımız afet başladığı tarihten itibaren hep alanda çiftçilerimizle oldular. Kendilerine teşekkür ediyorum. Afet aslından bu bölgede Perşembe günü başlamış Eskil ilçesinde 3bin – 3 bin 500 dekarlık alanlarda ürünlerimiz zarar görmüş.
Pazar günü öğle saatlerinde ilk dolu yağışı gerçekleşmiş yine 3 bin 500 dekar civarındaki bir alanı etkilemiş. Aldığımız bilgilere göre hububat ve patateste zarar görünüyor. İkinci dolu afeti saat 17.00 civarında gerçekleşmiş Pazar günü tabi bu afet Sultanhanı’nda yani bu bölümde gerçekleşmiş ve 45-50 bin dekarlık alanı etkilemiş. Bu önemli bir afet ve çok fazla ürünümüze de zarar vermiş görünüyor bu bölgede arpa, buğday, yonca, şeker pancarı ve mısır üretimi olumsuz etkilenmiş üzülerek ifade ediyorum son yıllarda afetler hızlı bir şekilde artmaya başladı 2014 yılında 500 olan afet sayısı 2024 yılında bin 257 ye çıktı 2025’e geldik. Afet sayısı artarak devam ediyor çok daha önemli olan afetin şiddeti artıyor bizi asıl etkileyen bu. Nisan ayında da -15, -20 dereceleri gördük son 30 yılın en düşük ısı değerleriydi bunlar. Ne kadar tedbir alırsanız alın hiçbir ürünün buna dayanması mümkün değil. Bakın bugün de çok ciddi bir dolu afetiyle karşı karlıya kaldık. Aksaray ve ilçelerinde hangi tedbiri alırsanız alın ürünlerin zarar görmesini engelleyemiyorsunuz. Üreticilerimiz ciddi manada zarar görüyorlar. Biz afet bölgelerini geziyoruz ardından Ankara’ya geliyoruz. 15 günde Sayın Cumhurbaşkanımız ile 2 defa bir araya geldim, bölgelerdeki bütün bilgileri paylaştım. Çiftçilerimizin beklentilerini paylaştım. Hazine ve Maliye, Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Tarım ve Orman Bakanlarımız ile bir araya geldim. Bölgede gördüğüm hasatla zararla alakalı bilgileri kendileriyle paylaştım, çiftçilerimizin taleplerini de kendilerine ilettim.
Saydığım ürünlerde zarar var ve yetiştiren çiftçilerimiz mağdur olmuş durumda. Bunlarla ilgili bir çalışma yapılamasını isteyeceğim, bugün özellikle buradayım. Don felaketiyle alakalı hangi talepleri dile getirmişsek aynı talepleri tekrar bu ürünlerle alakalı da bu felaketle alakalı da talep edeceğiz. Dolu afetinden zarar gören çiftçilerimize de muhakkak suretle bir yardım yapılması gerekiyor. Dolu afetiyle alakalı Tarım ve Orman Bakanlığı’mızın çalışması var inşallah nakit yardımı yapılacak, maliyetler üzerinden çalışma yapılıyor. Biz özellikle çiftçimizin özel bankalara devlet bankalarına ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarını biliyoruz bu borçlarda da bir yapılandırma özellikle istiyoruz bunu cumhurbaşkanımıza ve bakanlarımıza arz ettik. Zannediyorum inşallah onunla da ilgili bir çalışma başlayacak. Burada önemli olan üreticimizi tarlada tutabilmek, tarımda yaşımız 59’a geldi. Nüfusu yaşlanıyor gençlerimizin oranı yüzde 5’lere düştü, tarımda gençlerimiz tutamıyoruz. Suriyeli ve Afganlarla belki idare ediyoruz ama ülkelerine döndüklerinde bu ülkenin gıda güvenliğini kiminle sağlayacağız? Çiftçilerimiz sağ olsun sofralarımızdan 3 öğün hiçbir şeyi eksik etmiyorlar. Hiçbir gıda eksik değil ama yarın gençleri tarımda tutamazsak ülkemizin gıda güvenliği tehlikeye girer. Böyle bir tehdite karşı bizim şimdiden tedbir almamız lazım gençlere özellikle pozitif ayrıcalık istiyoruz. Çiftçilerimize destek vermek bu günlerde şu açıdan önemli, nüfusu hem yaşlı hem de göç veriyor. Tarım sektörü göç veriyor. Afetlerde çiftçimizin arkasında durmazsak, çiftçimize yeterli destek vermezsek bu göçler devam eder. Bunları hükümetimize anlattık, bu taleplerimizi olumlu karşıladılar inşallah çiftçimize bir destek alırız. Çiftçimizin tarlada kalmasını üretime devam etmesini sağlamış oluruz. Allah böyle bir afeti bir daha vermesin.” (Haber Merkezi)
----
https://www.kiliskenthaber.com/haber/kilis-te-hayvan-pazari-bayramda-neden-sessiz-78740.html