Aman dikkat! Fazla Gürültünün Zararlarına dikkat!

Aman dikkat! Fazla Gürültünün Zararlarına dikkat!

Uzmanlara göre şehir yaşamında artan gürültü, kalp-damar hastalıklarından depresyona kadar birçok rahatsızlığı tetikliyor.

 Dünya Sağlık Örgütü, 55 desibelin üzerindeki sürekli gürültüyü “sağlığı tehdit eden düzey” olarak tanımlıyor.


Trafik, inşaat, elektronik cihazlar ve kalabalık yaşam alanları… Modern şehirlerde artık sessizlik lüks haline geldi. Ancak gürültü sadece rahatsızlık vermiyor; uzun vadede ciddi sağlık riskleri oluşturuyor.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, Avrupa’da her 5 kişiden biri gürültüye bağlı uyku bozukluğu yaşıyor. Yüksek gürültü düzeyleri, sadece işitme kaybına değil, kalp hastalığı, hipertansiyon, anksiyete ve depresyon gibi sorunlara da yol açıyor.

Kalp Üzerindeki Etkileri

Araştırmalar, gürültü kirliliğine uzun süre maruz kalmanın stres hormonlarını artırdığını ve kalp-damar sistemine doğrudan zarar verdiğini gösteriyor.
Uzmanlar, özellikle 65 desibelin üzerindeki sürekli trafik gürültüsünün kalp krizi riskini %20 oranında artırabileceğini belirtiyor.
Kulağa zarar veren gürültü seviyesi genellikle 85 desibel ve üzeridir; bu da yoğun trafikte, fabrika ortamında veya yüksek sesli müzik konserlerinde kolaylıkla aşılabiliyor.

Gürültü, gürültünün zararları,

Gürültüye karşı vücudun verdiği tepki, stres hormonlarının (kortizol ve adrenalin) artmasına neden olur. Bu da kan basıncını yükseltir, damar sertliğini hızlandırır ve uzun vadede kalp ritim bozukluklarına zemin hazırlar.

Ruhsal Sağlığa Etkileri

Gürültü yalnızca fiziksel değil, psikolojik sağlığı da ciddi şekilde etkiliyor.
Uyku düzeni bozulduğunda sinirlilik, dikkat eksikliği, hafıza zayıflığı ve depresyon görülme sıklığı artıyor.
Psikologlar, özellikle yoğun trafiğin bulunduğu şehirlerde yaşayan bireylerde anksiyete bozukluklarının daha fazla görüldüğünü belirtiyor.
Sürekli arka plan gürültüsü, beynin dinlenme evresine geçmesini engelliyor; bu da zihinsel yorgunluk ve motivasyon kaybına neden oluyor.

Çocuklar ve Yaşlılar Daha Hassas

Yapılan araştırmalara göre, çocuklar gürültüden yetişkinlere göre iki kat daha fazla etkileniyor.
Okul yakınlarında veya yoğun trafik bölgelerinde yaşayan çocukların dikkat süresi ve öğrenme performansları düşüyor.
Aynı şekilde yaşlı bireylerde de işitme kaybı, uykusuzluk ve kalp rahatsızlıkları gürültüye bağlı olarak artış gösteriyor.

Gürültüden Korunmak Mümkün mü?

Uzmanlar, gürültü kirliliğini azaltmak için hem bireysel hem de toplumsal önlemler alınması gerektiğini vurguluyor.
Evlerde çift cam kullanmak, beyaz gürültü cihazlarıyla arka plan sesini dengelemek, iş yerlerinde ses yalıtımı uygulamak ilk adımlar arasında.
Yerel yönetimlerin de özellikle trafik ve inşaat kaynaklı gürültü konusunda denetimleri artırması önem taşıyor.
Ayrıca, gece saatlerinde yapılan yüksek sesli etkinliklerin sınırlandırılması ve gürültü ölçüm sistemlerinin yaygınlaştırılması öneriliyor.

Uzmanlardan Uyarı

Kulak, burun ve boğaz uzmanları, yüksek sesli ortamlarda 15 dakikadan fazla kalmanın kalıcı işitme hasarına neden olabileceğini belirtiyor.
Gürültü kaynaklı işitme kaybı genellikle fark edilmeden ilerliyor ve geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurabiliyor.
Uzmanlar, özellikle müzik kulaklığı kullanan gençlere “maksimum sesin %60’ını aşmayın” uyarısında bulunuyor.

Sonuç olarak, gürültü sadece rahatsızlık değil, görünmez bir sağlık tehdidi.
Daha sessiz şehirler, daha uzun ve sağlıklı bir yaşam anlamına geliyor.


Haber: Abdurrahman REYHANLI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ