Elbeyli İlçe Müftülüğü, 1500. yıldönümünü idrak ettiğimiz Mevlid-i Nebi’nin açılış programını, Elbeyli Kaymakamı Okan Ayaz, Kilis İl Müftüsü Alettin Bozkurt, İlçe Müftüsü Mustafa Taha Çıtlık, İlçe Protokol Üyeleri ve Din Görevlilerinin katılımlarıyla Şehit Abdullah Delibaş İlkokulu Konferans Salonunda gerçekleştirdi.
Program, Vaiz Hasan Şimşek Hocanın Kur'an-ı Kerim tilaveti okuması ile başladı.
Ardından İlçe Müftüsü üz Mustafa Taha Çıtlık'ın yaptıkları açılış ve selamlama konuşmalarında; "Resûl-i Ekrem (s.a.s.)’in veladetiyle cehalet yerini aydınlığa, karanlık yerini nura, zulüm yerini adalete bıraktı. Kadın, saygın bir varlık olduğunu O’nunla öğrendi. Çocuklar sevgiyi, gülmeyi ve sevinmeyi O’nunla öğrendi. Gençler değeri O’nunla buldu, yaşlılar saygı ve hürmeti Allah Resûlü ile öğrendi.

Bu yıl, Velâdet-i Nebî’nin 1500. yıl dönümü. Yıl boyu devam edecek programlarımız olacak.Her daim bu hizmetlerin yürütülmesinde destekte bulunan ve teşrifleriyle bizleri onurlandıran Sayın Kaymakamımız ve İl Müftümüze gönülden teşekkür ediyorum" dedi.
Konferansı gerçekleştiren İl Müftüsü Alettin Bozkurt ise konuşmalarında, "O, Yüce Allah’ın insanlığa gönderdiği son peygamber ve bütün insanlığın rehberidir. Ahlaki değerleri ve erdemleri kaybeden insanlık, onun gelişiyle tekrar hak, hukuk, merhamet, güzel ahlak gibi değerlerle buluşmuştur. Cehaletin, zulmün hâkim olduğu, merhametin, erdemin, hikmetin kaybolduğu, güçlünün zayıfı ezdiği bir çağ, onun gelişiyle, ilmin, adaletin, şefkatin aydınlığında, asr-ı saadete dönüşmüştür. Cahiliye girdabında yolunu ve değerlerini kaybeden insanlar; onun peşinden giderek, kardeşliğin, ahde vefanın, güzel ahlakın ve bütün iyi davranışların en güzel örnekleri olmuşlardır. Onun gelişiyle, bireysel, toplumsal ve evrensel düzeyde, zihin, fikir ve ahlak planında tarihin en büyük inkişafı ve dönüşümü yaşanmıştır.

Rabbimiz onu bizlere, “şahit, müjdeleyici, uyarıcı” ve “dosdoğru yol üzere gönderilmiş bir elçi” olarak tanıtmaktadır. Kur’an-ı Kerim’e göre, Peygamber Efendimizi sevmek Allah’a itaatin ölçüsüdür ve o, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmaya iman edenler ve Allah’ı çokça zikredenler için en güzel örnektir.
Bilinmelidir ki, Hz. Peygamber’in sünneti, Kur’an’ın hayata dönüşmüş şeklidir. Kur’an’dan sonra İslam’ın ikinci temel kaynağıdır. Dolayısıyla onu göz ardı ederek İslam’ın anlaşılması ve yaşanması mümkün değildir.
Mevlid-i Nebiyi anmak, aynı zamanda, savaşlar, yoksulluk ve ümitsizlik gibi devasa sorunların kuşattığı yeryüzünü yeniden adalet, merhamet ve muhabbetle tanıştırmanın yolunu ve yöntemini anlamaktır.
Peygamber Efendimizi hakkıyla tanımak; güzel ahlakı, kardeşliği, ahde vefayı, merhameti, dostluğu, cesareti, adaleti, erdemli davranışı, başkasının iyiliği için çalışmayı, Allah’a kulluğu, gerçek manada özgürlüğü anlamak demektir.
Bugün yeryüzü onun getirdiği değerlerle buluşursa insanlık huzuru yaşayacaktır. Dünyayı, İslam’ın şefkat, merhamet, hakkaniyet, güzel ahlak ve bir arada yaşama ilkeleriyle tanıştırmak ise son Peygambere ümmet olmanın onurunu yaşayan müminlerin iman ve kulluk sorumluluğudur.
Bu itibarla Mevlid-i Nebi, aynı zamanda Müslümanlar için bir tefekkür ve muhasebe iklimidir. Sözler, fiiller, idealler ve sorumluluklar dairesinde bütün bir hayatın, rahmet Peygamberinin hayatı ve sünneti ekseninde muhasebeye tâbî tutulmasıdır.
Gönüllerdeki peygamber aşkını, hayata Peygamber ahlakı, kulluk sorumluluğu ve ümmet bilinci olarak taşımaktır.Bugün yaşayacağımız Velâdet-i Nebî’nin bütün insanlığa, hanemize, gönüllerimize huzur, merhamet, iyilik getirmesini, başta Gazze ve Filistin olmak tüm İslam aleminin huzur ve refahına vesile olmasını temenni ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum" dedi.
Konferans sonunda ise hatıra fotoğrafı çekildi ve misafirlere ikramda bulunuldu.