1825 yılında Kilis'te doğan Enverî, hayatı boyunca memleketinden hiç ayrılmadan ilimle meşgul oldu ve pek çok öğrenci yetiştirdi.
Kilis’te Yetişti, Kilis’te Kaldı
Osmanlı döneminde birçok ilim adamı İstanbul, Şam veya Kahire gibi merkezlere yönelirken, Enverî Kilis'te kalmayı tercih etti. Babası Hocazâde Abdurrahman Efendi gibi o da mantık ilmine yöneldi. İlk eğitimini babasından aldı, ardından tasavvuf terbiyesini de Kilisli Nakşibendî şeyhi Abdullah Sermest Efendi'den gördü.
1845 yılında medrese icazetini aldıktan sonra Kilis’te Kesik Minare Medresesi'nde ders vermeye başlayan Enverî, kısa sürede bölgedeki en tanınmış âlimlerden biri haline geldi. Onun mantık dersleri sadece Kilis’ten değil, çevre illerden gelen öğrenciler tarafından da takip edildi.
Mantıkta Bir Devrim: Türkçe Örneklerle Öğretim
Enverî'nin en dikkat çekici yönlerinden biri, mantık ilmini Türkçe ile anlatma çabasıydı. O dönemde genellikle Arapça veya Farsça üzerinden yapılan derslerin aksine, Enverî Türkçe örneklerle eğitim vererek, konuları halkın daha kolay anlayabileceği bir düzeye taşıdı. Bu yaklaşımı, dönemin birçok âlimi tarafından da takdir edildi.
Eserleriyle Günümüze Sesleniyor
Enverî’nin kaleme aldığı eserler, bugün hâlâ ilahiyat fakültelerinde ve akademik çalışmalarda referans alınmaya devam ediyor. Özellikle “Usûl i Cedîde Zübdesi” adlı mantık kitabı, Osmanlı’da basılmış ilk Türkçe mantık kitaplarından biri olma özelliğini taşıyor.
Ayrıca çeşitli mantık eserlerine yazdığı haşiyelerle (şerhlerle) İslam düşünce tarihine katkı sundu. Tefsir, kıraat ve akaid alanında da önemli çalışmalara imza attı.

Bir Fikir ve Ahlak İnsanı
Enverî sadece bir ilim adamı değil, aynı zamanda tasavvufî yönü kuvvetli, ahlaki duruşu sağlam bir kanaat önderiydi. İlimle ahlakın, mantıkla inancın birlikte yürümesi gerektiğini savundu. Ona göre, akıl yürütmeyen, sorgulamayan bir inanç taklidden öteye geçemezdi.
1887’de Vefat Etti
1887 yılında vefat eden Enverî, Kilis Musallâ Mezarlığı’nda babasının yanına defnedildi. Mezarının bulunduğu alan, bugün Kilis halkı tarafından saygı ile ziyaret ediliyor.
Panel ve Araştırmalara Konu Oluyor
Günümüzde Kilisli akademisyenler ve araştırmacılar, Enverî’nin ilmi mirasını yeniden gün yüzüne çıkarmak için çeşitli çalışmalar yapıyor. Son yıllarda üniversitelerde hakkında panel ve sempozyumlar düzenleniyor; yüksek lisans ve doktora tezleri hazırlanıyo
Bir Medeniyetin Sessiz Temsilcisi
Hocazâde Abdullah Enverî, sadece bir dönem âlimi değil; aynı zamanda ilmiyle, ahlakıyla ve öğretme biçimiyle bugün bile örnek alınması gereken bir mütefekkir olarak öne çıkıyor. Kilis’in bu sessiz ama derin izler bırakan evladı, Osmanlı'nın ilim ve irfan geleneğinde önemli bir yer tutmaya devam ediyor.