Kilis’te Hititlerin Kayıp Başkenti Gün Yüzüne Çıkıyor

Kilis’in önemli arkeolojik alanlarından biri olan Oylum Höyük’te yürütülen kazı çalışmaları, bölgenin tarihine ışık tutmaya devam ediyor.

Kilis’in önemli arkeolojik alanlarından biri olan Oylum Höyük’te yürütülen kazı çalışmaları, bölgenin tarihine ışık tutmaya devam ediyor.

Kazılara başkanlık eden Prof. Dr. Atilla Engin, Oylum Höyük’ün Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki en uzun soluklu kazı projesi olduğunu belirtti.

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Gaziantep Üniversitesi iş birliğiyle sürdürülen kazıların 1988 yılında başladığını hatırlatan Engin, höyüğün özellikle Tunç Çağları’nda (MÖ 3000-1200) bölgesel bir yönetim merkezi olarak önemli bir rol oynadığını ifade etti.

Kuzey Atı Alanı'nda Önemli Yapılar Ortaya Çıktı

Son yıllarda özellikle Kuzey Atı Alanı’nda yapılan kazılarda dikkat çekici bulgular elde edildi. Prof. Dr. Engin’in verdiği bilgilere göre, Orta Tunç Çağı’na (MÖ 2000-1800) tarihlenen bir saray yapısı ile Geç Tunç Çağı II dönemine ait bir Hitit yöneticisine ait idari yapı gün yüzüne çıkarıldı. Ayrıca çok sayıda kral mührü, mühür baskısı ve çivi yazılı belgeler de bulundu.

Bu buluntular, Oylum Höyük’ün Hitit kaynaklarında “Kuilzila” ya da “Ukulzat”, Mezopotamya kaynaklarında ise “Ulisum”, “Ullis” veya “İllis” olarak geçen Nuhaşşe ülkesinin başkenti olabileceğini düşündürüyor.

Nuhaşşe’nin Yeri Oylum Höyük Olabilir

Nuhaşşe’nin tam konumu bugüne kadar net olarak bilinmiyordu ve genellikle Kuzey Suriye coğrafyasında arandığı biliniyordu. Ancak elde edilen yeni arkeolojik bulgular, bu önemli başkentin Oylum Höyük olabileceği ihtimalini güçlendiriyor. Engin, bu durumun höyüğün tarihi önemini daha da artırdığını vurguladı.

Ticaretin Kalbinde Bir Kent

Oylum Höyük’ün sadece tarım ve hayvancılık açısından değil, aynı zamanda Mısır, Ege havzası ve Kıbrıs’a kadar uzanan ticaret ağıyla da güçlü ilişkiler kurmuş bir kent olduğuna dikkat çekildi.

2025 Kazı Sezonu: Hitit Yerleşimleri Mercek Altında

2025 kazı sezonunda, Geç Tunç Çağı II’ye tarihlenen Hitit yerleşim tabakalarının detaylı bir şekilde inceleneceğini açıklayan Prof. Dr. Engin, bu dönemden elde edilecek yeni belgeler ve mühürlerin, bölgenin siyasi ve kültürel tarihine önemli katkılar sağlayacağını belirtti.

Oylum Höyük’te süren kazılar, yalnızca Anadolu’nun değil, tüm Yakın Doğu tarihinin anlaşılması açısından büyük bir potansiyel taşıyor.

Haber: İbrahim Güneş

Sandalyeci Çavuş Dertli

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ