Özdemir, gereğinden fazla yapılan sulamanın köklerde havasızlığa yol açarak kök çürüklüğü ve gelişme geriliği oluşturduğunu, yapraklarda sararma ve dökülmelere sebep olduğunu belirtti.
Ayrıca meyve tutumunda azalma, çiçek ve küçük meyve dökümü ile birlikte verim ve kalite kaybı yaşandığını vurguladı.
Şekilsiz, küçük ve pazar değeri düşük ürünlerin ortaya çıkabileceğini ifade eden Özdemir, “Aşırı sulama aynı zamanda Phytophthora, Fusarium ve bakteriyel solgunluk gibi hastalık riskini artırıyor” dedi.
Kırmızı örümcek zararlısına da dikkat çeken Özdemir, bu zararlının özellikle sıcak ve kuru havalarda hızla çoğaldığını ve yaprakların alt yüzeyinde beslenerek bitkinin özsuyunu emdiğini söyledi. “İlk belirtiler yapraklarda açık yeşil-sarı beneklenmeler şeklinde görülür. İleri aşamada yaprak bronzlaşır, kurur ve erken dökülür. Örümcekler ağ oluşturarak tüm bitkiye yayılır, fotosentezi düşürür” dedi.
Zayıf bitkilerin kırmızı örümceğe karşı daha dayanıksız hale geldiğini vurgulayan Özdemir, çözüm için şu önerilerde bulundu:
* Damla sulama sisteminin tercih edilmesi,
* Toprağın üst kısmı kurudukça sulama yapılması,
* Killi topraklarda sulama aralığının uzun, kumlu topraklarda kısa tutulması,
* Yaprak altlarının düzenli kontrol edilmesi,
* Düşük popülasyonda biyolojik mücadele için yararlı akarların (Phytoseiulus persimilis) kullanılması,
* Gerektiğinde ruhsatlı akarisitlerin uygulanması,
* Bahçedeki yabancı otların temizlenmesi,
* Dengeli gübreleme yapılması.
Özdemir, çiftçilere aşırı azotlu gübrelemeden kaçınmaları gerektiğini hatırlatarak, bunun kırmızı örümcek popülasyonunu artırabileceğini söyledi.
Haber: İbrahim GÜNEŞ
---
