ANKARA — 10 Ekim 2015 Cumartesi sabahı, sendikalar ve meslek örgütlerinin çağrısıyla Sıhhiye’de yapılacak “Emek, Barış, Demokrasi” mitingi öncesinde kalabalık, Ankara Garı kavşağında toplanıyordu. Saat 10.04’te peş peşe iki canlı bomba kendini patlattı; patlamalar kısa aralıklarla gerçekleşti ve alandaki yüzlerce insanı hedef aldı.
Olay, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin sivillere yönelik en çok can kaybına yol açan terör saldırısı olarak kayıtlara geçti.
Saldırının seyri ve hedef
Soruşturma dosyası ve mahkeme kararlarına yansıyan bilgilere göre saldırı, DEAŞ (IŞİD) yapılanmasına bağlı bir hücre tarafından planlandı. Gaziantep’ten Ankara’ya getirilen iki saldırgan, miting alanına dağılmış kortejlere doğru yürüyerek kendilerini patlattı. Patlamalar TBMM yakınındaki güzergâh kameralarına da yansıdı; saldırganlardan birinin Yunus Emre Alagöz olduğu tespit edildi.
(Yunus Emre Alagöz)
Can kaybı ve yaralılar
Resmî bilgilere göre saldırıda 2’si çocuk 101 kişi yaşamını yitirdi, 379 kişi yaralandı. Hükûmet, ülke genelinde 3 gün ulusal yas ilan etti. (Yargıtay’ın bozma kararında, yargılama sürerken bir yaralının daha vefat ettiği de not edildi.)
Sağlık ekipleri, ambulanslar ve gönüllüler sahaya hızla ulaştı; Ankara’daki acil servisler çok sayıda yaralıyı aynı anda kabul etti. O güne dair hekim tanıklıkları ve acil yanıt sürecine ilişkin değerlendirmeler daha sonra raporlaştırıldı.
Soruşturma ve yargı süreci
Saldırıya ilişkin iddianame 13 Temmuz 2016’da kabul edildi; dava Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 3 Ağustos 2018’de açıklanan ilk hükümde, aralarında hücre yapılanmasında yer alan isimlerin de bulunduğu çok sayıda sanığa “devletin birliğini bozma” ve “nitelikli kasten öldürme” suçlarından 101’er kez ağırlaştırılmış müebbet ile on binlerce yıl hapis cezaları verildi. İstinaf ve temyiz süreçlerinin ardından Yargıtay kısmen bozma kararı verdi; dosya bazı sanıklar yönünden yeniden görüldü.
1 Temmuz 2024’te sonuçlanan yeniden yargılamada da (retrial) sanıkların önemli bir bölümü için ağırlaştırılmış müebbet hükümleri korundu; örgüt yöneticiliği ve teşebbüs suçlarından ilave cezalar verildi. Aynı gün uluslararası ajanslar, 10 sanığın yeniden ağırlaştırılmış müebbet aldığı haberini geçti.
Saldırının arka planı
2015 yazından itibaren Türkiye’de IŞİD bağlantılı intihar saldırıları tırmandı: Suruç (20 Temmuz 2015) ve ardından Ankara. Dönemin resmî açıklamaları ve uluslararası haber kaynakları, Ankara’daki saldırının IŞİD hücre yapılanması ile bağlantısını vurguladı. (IŞİD resmî bir üstlenme yayımlamadı; ancak Türk makamları saldırıyı örgütle ilişkilendiren somut deliller bulunduğunu bildirdi.)
Toplumsal ve siyasal etkiler
Saldırı, 1 Kasım 2015 seçimleri öncesi ülkedeki güvenlik gündemini derinden sarstı; geniş katılımlı yas ve protesto gösterileri düzenlendi. Ankara Garı önü, bugün hâlâ anı ve anma törenlerinin yapıldığı bir mekân olmayı sürdürüyor.
İstifa çağrıları
Saldırı sonrasında İçişleri Bakanı Selami Altınok ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ile açıklama yapan Adalet Bakanı Kenan İpek, bir gazetecinin İçişleri Bakanı'na "İstifa edecek misiniz?" diye sorduğu sırada gülerek tepki verdi.
Zaman Çizelgesi (Öne Çıkan Dönemeçler)
-
10 Ekim 2015, 10.04: Peş peşe iki patlama; 101 ölü, 379 yaralı.
-
13 Temmuz 2016: İddianame kabul edildi.
-
3 Ağustos 2018: İlk karar: 101’er kez ağırlaştırılmış müebbet ve uzun hapis cezaları.
-
2020–2023: İstinaf ve Yargıtay süreçleri; kısmi bozma.
-
1 Temmuz 2024: Yeniden yargılamada ağır hükümler teyit/yenilendi.
Not: Bazı uluslararası kaynaklarda toplam ölüm sayısı, saldırganlar da dâhil edilerek 109 olarak geçer; Türkiye’de resmî makam ve mahkeme kayıtlarında siviller için 101 rakamı esas alınır.