Gaziantep'te yaşayan 41 yaşındaki dört çocuk babası Sabri Özhançer, sosyal medya üzerinden ulaştığı bir terapi merkezinde ve üniversite hastanesinde gördüğü yanlış tedavi sonucu ayağını kaybettiğini iddia ederek suç duyurusunda bulundu.
Gaziantep'te yaşayan 41 yaşındaki dört çocuk babası Sabri Özhançer, iddiaya göre, 1 yıl önce belindeki ağrılar nedeniyle alternatif bir tedavi arayışına girdi. Özhançer, sosyal medyada kendisini terapist olarak tanıtan bir kişiyle iletişime geçti. İddiaya göre söz konusu kişi, Özhançer'e belinde üç fıtık bulunduğunu, bunlardan birinin patladığını söyledi. Uygulanan tedavide hastanın boynuna kemer takılarak yukarı doğru çekildi, ardından sedyeye yatırılarak pantolonunun üzerinden her iki bacağına 4'er adet olmak üzere toplam 8 iğne yapıldı.
İhmaller silsilesi sonrası ayağı kesildi
Tedaviden bir gün sonra ayağında kızarıklık ve ağrı başlayan Özhançer, yürüyemez hale gelince Gaziantep Üniversitesi Hastanesi'ne başvurdu. Burada yapılan ilk muayene sonrası ilaç verilerek evine gönderilen Özhançer, şikayetleri artınca tekrar hastaneye başvurdu. Ardından tekrar yapılan tetkiklerde sol bacağındaki üç atardamarın tıkalı olduğu tespit edildi ve anjiyo kararı alındı. Özhançer, Gaziantep Üniversitesi Hastanesi'nde gerçekleştirilen anjiyo sırasında işlemin doktor tarafından değil, onun yönlendirmesiyle asistanlar tarafından gerçekleştirildiğini ve bu esnada damarlarının zedelendiğini iddia etti. Hem terapi merkezindeki hatalı uygulamalar hem de Gaziantep Üniversitesi Hastanesi'ndeki ihmaller zinciri sonucu sol bacağının kesildiğini öne süren Sabri Özhançer, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulundu. Özhançer, ihmali olan herkesin adalet önünde hesap vermesini ve gerekli cezaları almasını istedi.
"Müdahale edilmezse ayağımın kesileceğini söyledim, beni azarlayarak hiçbir şey olmadığını söylediler"
Sabri Özhançer, "Belimde kilodan dolayı ağrı vardı. Sosyal medyada gezerken karşıma Kırıkhan Şifa Terapi, M.Ö. adlı şahıs çıktı ve aradım. Yanına gelmemi söyledi ve belimde üç kırık olduğunu belirtti. Tedavi edeceğini söyleyerek boynuma ip taktı ve ileri doğru çekti. Ardından pantolonumun üzerinden damara bakmaksızın iki bacağıma toplamda 8 tane iğne yaptı. Sonra ayağımı bağlayarak ters bir şekilde astı. Eve geldikten bir gün sonra ayağımda kızarıklıklar oluştu. Kendisine sorduğumda ortopediye görünmemi söyledi. Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde film çekildi, kemik olduğu için bir şey çıkmadı ve iğne yazarak beni gönderdiler. Bir daha gittim, yeniden iğne yazarak gönderdiler. Tekrar gittim ayağımın kızardığını belirttim, kan tahlili aldılar, enfeksiyon olduğunu söyleyip yine iğne yazarak gönderecekti, bunun üzerine ayağımın kızarıp morardığını, müdahale edilmezse ayağımın kesileceğini söyledim ve beni azarlayarak hiçbir şey olmadığını söylediler" dedi.
"Ayağıma yapılan anjiyo esnasında damarım zedelendi"
Ayağına yapılan anjiyo esnasında damarının zedelendiğini öne süren Özhançer, "Ağrılarım artınca sabah Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde başka bir doktora gittim. Renkli röntgen çekildi, üç atardamarın tıkalı olduğu göründü. İki defa anjiyo yapacaklarını belirterek ameliyat edeceklerini söylediler. Başarısız olma durumunda ise bacağımı keseceklerdi, asla kabul etmedim. Doç. Dr. E.H. aileme ameliyata kendisinin gireceğini söylemesine rağmen ameliyatıma 2 asistan girdi. Ameliyatım mesai saatinin bitimine denk geldiği için asistanları sıkıştırarak doktorun telefonla yönlendirmesiyle gerçekleşti. Damarım zedelenmişti. Sabah tekrar ameliyata alındım, yine damarlarım açılmadı. Doktor ameliyatıma kendisi girseydi belki bacağım bu hale gelmezdi. 3 gün sonra taburcu oldum" ifadelerini kullandı.
"Sorumlular cezalarını çeksin"
Evrakı olmayan terapi merkezlerine gidilmemesi gerektiğini söyleyen Özhançer, "Evim kira, 3 kızım, 1 oğlum var. 11 aydır çalışamıyorum. Gelen yardımlar ise hastane masraflarına gitti, mağdurum. Kırıkhan'daki tedavimi yapanlar elini kolunu sallayarak geziyorlar. Devlet büyüklerimizden ricam sorumluların cezalarını çekmeleri. Ben bu acıyı yaşadım, kimse yaşamasın. Evrakı ve ruhsatı olmayan yerlere gidilmesini istemiyorum. Savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Savcılık bilirkişiye devretmiş, bilirkişi üniversite hastanesinden raporları almış. Üniversitenin yazdığı raporda bacağımı ameliyat ettikten sonra şifa bulduğumu, hastaneden ayrıldıktan sonra evde düzensiz beslenmeden dolayı tıkanma yaşadığımı belirtmiş. Bacağımı açıp bakmadılar, elimde evraklarım olduğu halde söylemeleri zoruma gidiyor" diye konuştu. İHA
----
https://www.kiliskenthaber.com/haber/kilis-te-bayram-tirasi-yogunlugu-78805.html