Konutların turizm amaçlı kiralanmasına ilişkin yönetmelikte yapılan son değişiklik, kısa süreli kiralama piyasasını doğrudan ilgilendiriyor. Resmi Gazete’de yayımlanan düzenleme ile, aynı izin belgesi altında birden fazla konutu bulunan işletmelerin yanıltıcı tanıtım yapması halinde, aynı ihlale ilişkin yalnızca tek idari yaptırım uygulanacağı hükme bağlandı. Böylece, aynı reklam üzerinden birden fazla bağımsız bölüm için peş peşe ceza kesilmesinin önüne geçilmesi amaçlanıyor.
Değişiklik, konutların konumu, niteliği ve fiziksel özelliklerine dair bilgilerin yazılı metin, reklam, afiş, broşür, sosyal medya paylaşımları veya internet siteleri aracılığıyla gerçeğe aykırı ya da abartılı şekilde kullanıcıya aktarılması durumunu kapsıyor. Aynı nitelikteki aykırılık tespit edildiğinde, belge sahibine tek bir idari yaptırım uygulanacak. Ancak konutların asgari niteliklerine aykırılık gibi diğer ihlaller için yönetmelikte öngörülen yaptırımlar ayrı ayrı devam edecek.
Kamuoyunda “Airbnb yasası” olarak bilinen düzenleme çerçevesinde, yüz gün ve altında yapılan turizm amaçlı kiralamalar için Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan izin belgesi alınması zorunlu. İzin belgesi olmadan turizm amaçlı kiralama yapanlara her bir konut için yüksek tutarlarda idari para cezası kesiliyor, faaliyetin sürdürülmesi halinde rakamlar katlanarak artıyor. Kısa sürede büyüyen bu pazar, yüksek ceza riski ve mevzuata uyum maliyetiyle birlikte değerlendiriliyor.
Son bir yılda on binlerce konut için turizm amaçlı kiralama başvurusu yapıldığı, bunların önemli bir kısmının ise yönetmelikte aranan şartları tam sağlayamadığı için izin belgesi alamadığı biliniyor. Turizm hareketliliğinin yoğun olduğu sahil kentleri ile büyükşehirler, hem başvuru sayısında hem de izinli konut sayısında öne çıkıyor. Bu tablo, kısa dönem kiralamanın otelcilik sektörünün yanında kalıcı bir alternatif olarak yükseldiğini gösteriyor.
Yeni düzenleme, özellikle çok sayıda daireyi tek portföy altında işleten şirketler, profesyonel emlak yönetimi yapan firmalar ve birden fazla konuta sahip yatırımcılar açısından önem taşıyor. Aynı ilan veya kampanya üzerinden yapılan yanıltıcı tanıtımlarda her bağımsız bölüm için ayrı ceza kesilmesinin önüne geçilmesi, yaptırım rejimini daha öngörülebilir hale getiriyor. Buna karşılık, tanıtımda gerçeğe aykırı bilgi verilmesi hâlâ ağır bir ihlal olarak kabul ediliyor ve tek ceza uygulaması, uyumsuzluğun görmezden gelinmesi anlamına gelmiyor.
Ev sahiplerinin ve platformların, ilan metinlerinde yer alan konum, metrekaresi, oda sayısı, manzara, site olanakları gibi ayrıntıları gerçek durumla bire bir örtüşecek şekilde düzenlemesi gerekiyor. Çok konutlu portföy yöneten firmaların ise iç denetim mekanizmalarını güçlendirmesi, reklam ve tanıtım süreçleri için ayrı uyum prosedürleri oluşturması bekleniyor. Aksi halde, tek ceza da olsa, yüksek tutarlı idari para cezaları ve belge iptali riskiyle karşı karşıya kalınabiliyor.
