Seçim Sonucu ve Önemi
Catherine Connolly, 25 Ekim 2025’te yapılan seçimde, rakibi Heather Humphreys’in büyük farkla önüne geçerek İrlanda’nın 10. Cumhurbaşkanı seçildi.
Başkanlık yarışı, İrlanda siyaseti açısından “kurulu düzene karşı halkın sesi” şeklinde değerlendiriliyor; Connolly’nin kazanması sembolik olarak büyük anlam taşıyor.
Kimdir Catherine Connolly?
-
Eğitim ve meslek: Klinik psikologluk ve avukatlık yaptı.
-
Siyasi kariyer: Bağımsız milletvekili olarak Galway West bölgesinden 2016-2025 yılları arasında görev aldı.
-
2025 başkanlık kampanyasında sol görüşlü grupların desteğini aldı; kampanyasında değişim, kapsayıcılık, ekonomik adalet gibi temalar öne çıktı.
Kampanya Temaları ve Öncelikleri
-
Connolly, “herkesi kapsayan bir başkan” olacağını ve özellikle gençler, az temsil edilen gruplar ve toplumsal adalet isteyen kesimler için ses olmayı hedeflediğini açıkladı.
-
Dış politika açısından İrlanda’nın geleneksel tarafsızlığına vurgu yaptı; NATO, AB ve İsrail gibi konularda eleştiriler yöneltti.
-
Kampanyasında ayrıca birleştirici bir “Yeni Cumhuriyet” vizyonu sundu: “Hep birlikte şekillendireceğimiz bir cumhuriyet, adalet, saygı ve dönüşümle” dedi.
Seçim Verileri
-
Oy oranı: Yaklaşık %63 ile aldığı destekle en yüksek cumhurbaşkanı oy oranlarından biri oldu.
-
Karşı rakibi Fine Gael partisinden Heather Humphreys yaklaşık %29 aldı.
-
Seçime katılım düşük kaldı — yaklaşık %46 civarı oldu. Bu, kamuoyunda disengajın işareti olarak değerlendirildi.
Ne Değişecek? Ve Sınırlamalar
-
İrlanda Cumhurbaşkanlığı başlıca sembolik ve temsilî bir roldür; yürütme gücü sınırlıdır.
-
Ancak Connolly’nin seçilmesi, özellikle sol-çevrelerde ve genç seçmen arasında “politik değişim” mesajı olarak alındı.
-
Seçim sonrası sıklıkla “kazanan değişim mi yoksa sistem içinde devinim mi?” sorusu gündeme geliyor — uzmanlar hâlâ “işin zor kısmı şimdi başlıyor” diyor.
Türkiye Açısından Ne İfade Ediyor?
-
İrlanda örneği, Avrupa’daki geleneksel siyasal partilere karşı halkta bir tepkinin oluştuğunu gösteriyor.
-
Bağımsız adayın kazanması, “partiler üstü” adaylara olan güvenin arttığını işaret ediyor.
-
Türkiye’de de benzer süreçler izlenebilir: genç seçmen, kurumsal partilere eleştirel bakış, alternatif aday arayışı gibi.
