Dostluk ve Arkadaşlığın Önemi
- 21-07-2025 11:25
- 300
Metin MERCİMEK
“Hatasız dost arayan dostsuz kalır."
Büyük Düşünür Hazreti Mevlâna
Yaşam sürecimizde, nasıl ki yemek içmek gibi gıdalara ihtiyacımız varsa, dostluk ve arkadaş edinmeye de ihtiyacımız vardır. Her yapıp etmelerimizde, önümüze çıkan problemler de hem işimizi kolaylaştırmak hem de eksikliklerimizi tamamlamak için, yardım eden birilerini ararız. Bunların gerek maddi gerek manevi destekleriyle derin bir huzur duyarız. Bu konuda atalarımız "Dostu olmayan insanlar, yalnız kalmaya mahrum olurlar" diye ne güzel söylemişler.
Seven ve sevilen insanlar arasında çok önemli bir yeri olan, unutulmak istense de hiçbir zaman unutulmayan bir tutku var ki, o da dostluk ve arkadaşlıktır. Dostluk ve arkadaşlık, her an başımızı omuzuna dayandığımız ve başımız sıkıldığında hiç tereddüt etmeden arayacağımız, hatta sırlarımızı paylaşacağımız huzur veren bir güvendir. Yine dostluk, bazen çaresiz kapıların anahtarı, bazen de dertlerimize derman olur.
Ayrıca uzun süre görmediğimiz zaman özlediğimiz, aklımıza geldiğinde büyük heyecan duyduğumuz, birlikte geçirmiş olduğumuz birçok hatıralarla bile sıkıntılarımızı unuttuğumuz, hatta bir ortamda kendisinden söz ettiğimizde yüzümüzde bir tebessüm bırakıldığını hissettiğimiz biri varsa, bu bizim dostumuzdur.
Dostluğu tarif ederken, daha doğrusu bir ilişkiyi dostluk ile tanımlarken, birlikteliğe güç ve değer kattığını vurgulamak gerekir. Gerek iyi günlerimizde gerek kötü günlerimizde birlikte olduğumuz dostlarımız, bizlere inanılmaz güç ve değer katar. Ama dostluğu güçlü ve değerli yapan ve de ilişkiye zenginlik katan şey, ‘güven duygusu’dur. Güven olmadan dostluk hiçbir zaman kurulamaz. Bu nedenle herkesle dost olmak istiyorsak, kendi planlarımızı kendimiz kurarak değil, karşı tarafın taleplerini de göz önünde tutup dostluğu kurmamız gerekir. Ayrıca her konuda olduğu gibi dostlukta da maddi manevi değerlerimizi paylaşarak sürdürürsek daha olumlu bir yol almış oluruz.
Dostluk kavramını sadece kişilerle değil, Allah’la da kurmak gerekir. Bizler Allah’tan sadece vermesini talep etmekteyiz. Örneğin, bol para, araba, ev vs. gibi isteklerimiz hiç kesilmemekte. Oysa Allah bizim isteklerimizle kalmayıp, bizim ve bütün insanlığın hayrına olan şeyleri vermektedir. Bunlar acı da keder de varlık da yokluk da olabilir. Önemli olan Allah’tan hayır, bereket, huzur, özellikle sağlık gibi yaşamımızın geneline yön veren şeyleri dilemekle gerçek dostluğu elde etmiş oluruz. Tıpkı bu konuda Francis Bacon’un “Gerçek dostu olmamak, yalnızlığın en kötüsüdür” diye tanımladığı gibi.
Gerçek dostlukta unutmamamız gereken bir diğer konu ise, mükemmel bir dost, insan, arkadaş ararsak, yanılır ve hezimete uğrarız. Çünkü insanoğluyuz her şeyde olduğu gibi, hata yapmak da biz insanlar içindir. O nedenle dostluğu ayakta tutmanın en önemli kaynağı hoşgörüdür. Bu konuda Büyük Düşünür Mevlâna "Hatasız dost arayan dostsuz kalır” diye ne güzel söylemiş.