İstanbul’un adı nasıl “İstanbul” oldu? İstanbul tarihçesi

İstanbul’un adı nasıl “İstanbul” oldu? İstanbul tarihçesi

Byzantion’dan Konstantinopolis’e uzanan ad serüveni, Cumhuriyet döneminde 1930’da PTT’nin UPU’ya bildirimiyle uluslararası yazışmalarda “İstanbul”un resmileşmesiyle tamamlandı.

Özet: Şehrin en eski adı Byzantion (Latince Byzantium). Roma döneminde kısa bir süre Augusta Antonina, 330’dan itibaren resmî olarak Konstantinopolis (Constantinople). Türkler arasında ise “İstanbul” adı yüzyıllar boyunca halk dilinde kullanıldı; uluslararası yazışmalarda “İstanbul”un resmî ad olarak benimsenmesi ise 1930’da kesinleşti. 

En eski isim: Byzantion

Kenti MÖ 7. yüzyılda Megaralılar kurdu; efsaneye göre adını kurucu Byzas’tan aldı. Bu bilgi hem klasik kaynaklarda hem de çağdaş ansiklopedilerde yer alır.

Roma imparatorluk dönemi: “Augusta Antonina” ve “Yeni Roma/ Konstantinopolis”

eski istanbul, eski galata köprüsü

MS 196’da İmparator Septimius Severus şehri yeniden imar edip oğlunun onuruna Augusta Antonina adını verdi (kısa ömürlü). 330’da İmparator Constantinus kenti imparatorluğun yeni başkenti olarak “Yeni Roma” (Nova Roma) diye takdis etti; çok geçmeden isim Konstantinopolis olarak yerleşti. 

“İstanbul” adı nereden geliyor?

Dilbilimcilerin yaygın görüşüne göre İstanbul, Yunancada “şehre/şehrin içine” anlamındaki “εἰς τὴν πόλιν / stin pól(i)n” ifadesinden evrilmiş bir yer adıdır. Türkoloji literatüründe ve etimoloji çalışmalarında bu açıklama birincil tezdir. 

Osmanlı ve halk kullanımında “İstanbul”

Osmanlı resmî belgelerinde yüzyıllar boyunca Kostantiniyye yaygınken, halk dilinde “İstanbul/ Stamboul” formu daima yaşamıştır. Batı dillerinde ise 20. yüzyıl başına kadar ağırlıkla Constantinople kullanımı sürdü. 

1923–1930: Cumhuriyet’le birlikte uluslararası adın “İstanbul” olması

Latin alfabesine geçiş (1928) ve genç Cumhuriyet’in Türkçe yer adlarını dış yazışmalara da yansıtma politikasıyla süreç hızlandı. 1929 başında PTT Genel Müdürlüğü’nün Bern’deki UPU’ya (Evrensel Posta Birliği) gönderdiği yazıyla “Constantinople/Stamboul yerine İstanbul kullanılacağı” resmen bildirildi; 28 Mart 1930’da ise yurt dışından “Constantinople” yazılarak gönderilen mektupların iade edileceği duyuruldu. Bu adım, dünya dillerinde İstanbul kullanımını standartlaştırdı. (Not: “İade” uygulamasına ilişkin bilgi ikincil kaynaklarda geniş yer bulur.) 

Kronolojik kısa timeline

  • MÖ 7. yy: Kuruluş ve Byzantion adı.

  • MS 196: Augusta Antonina (Severus dönemi, kısa süre).

  • MS 330: Nova Roma takdisi; adın hızla Konstantinopolise yerleşmesi.

  • Osmanlı dönemi: Resmîde Kostantiniyye, halkta İstanbul

  • 1928–1930: Latin harfleri ve **uluslararası yazışmalarda “İstanbul”**un resmîleştirilmesi. 

Sonuç: “İstanbul” hem tarihsel süreklilik hem modern standart

Bugün İstanbul adı, kentin Bizans’tan Osmanlı’ya ve Cumhuriyet’e uzanan çok katmanlı geçmişini ve 1930’la birlikte uluslararası standardı aynı potada birleştiriyor. Bir yandan Konstantinopolis’in mirası (“dünyanın başkenti”nin sembolizmi), öte yandan Anadolu Türkçesindeki yüzyıllık halk kullanımı ve modern Türkiye’nin adlandırma siyaseti tek bir isimde buluşmuş durumda. 

Haber: Abdurrahman REYHANLI

MEMLÜKLER DURDURULAMAYAN MOĞOLLARI NASIL DURDURDU?

Atatürk'ün Şahsi meselesi nedir?

Kilis'in ilk gazetesi hangisi?

Kilis'in ilk belediye başkanı kimdir? Kilis tarihi

İslam Bey kimdir? Neler yapmıştır? Kilis'in önemli ismi

Kilis'te deprem: Hangi Yıllarda Oldu, Ne Kadar Etkilendi?

Kilis'in eski adı ve Kilis isminin kökeni nedir?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ