Gönül Adamı Olmak
- 09-10-2025 10:23
- 09-10-2025 10:24
- 304
M. Yahya EFE
Sevgili okurlarım, gönül, tam olarak karşılığı olan bir sözcük değil, zira çok anlamı var. Çok anlamlı olunca da, iş sezgiye kalıyor biraz.
Gönül güzel şey, bir gönüle girmek, gönüllerde yeri olmak da öyle. Gönülü yürekle karşılayan da var, aşkla tanımlayan da.
Sözlükte “Sevgi, istek, düşünüş, anma, hatır vb. kalpte oluşan duyguların kaynağı” diye geçiyor.
Gönül adamı denilince, aklımıza genelde aşkı için güzel şiirler yazan, güzel besteler yapan, yani bir şekilde duygularını ifade eden insan gelir.
Oysa gönül adamı, sevdiği için yapabileceği her şeyi yapmak ister. Kendi çıkarlarından vazgeçmiştir. Sadece sevdiği insanın veya bağlı bulunduğu gönüllü bir kuruluşun iyi olmasını, mutlu olmasını ve başarılı olmasını ister. Bu da onun için yeterli bir mutluluk kaynağıdır.
Gönül adamı, her şeye rağmen sevebilen kişidir, gerçek dosttur ve sevmek onun ulaşabileceği en yüksek noktadır. Gönül adamı daima en yüksek noktada kalmak ister.
Ne ilginçtir ki aynı duygu yoğunluğunu sadece özel hayatlarda değil, gönüllülükte de görüyoruz. Gönlünde değer taşıyan şeye ulaşmak isteyen, ona duyduğu sevgiyi somutlaştırmaya çalışan kişiye gönüllü diyoruz.
Özel hayatında seven kişi sevgisini bir şekilde sevdiğine ifade edemezse, sevgisinin ürünü olan güzel davranışlar sergileyemezse sevgisi bir değer taşımaz ve gerçek gönül adamı olamaz.
Benzer şekilde gönlündeki sevgiyi duygu boyutundan çıkarıp somut davranışlara dönüştüremeyen kişi de gönüllü olamaz. Kısacası, sadece bir şeyi “seviyorum” demek yetmiyor.
Hepimiz bir sevgi arayışı içerisindeyiz. Ancak aldığımız sevgi bir şeyin karşılığı olmamalı, bir bencilliği beslenmelidir. Karşımızdaki insan bizden bir beklenti içine girmemelidir. Çünkü biz onun beklentisini sağlayamadığımızda sevgiyi kaybederiz. Bir başka tehlike de bizim bir niteliğinden dolayı sevilmemizdir.
Bugün Türkiye'de böyle bir ahlak sorunu vardır. Bu da “Düşenin dostu olmaz” ve “Vurun abalıya” ahlaksızlığıdır. Bu niteliğimizi bir şekilde kaybedersek sevgiyi de kaybederiz. Ancak her şeye rağmen sevildiğimiz zaman gerçek, saf sevgiye ulaşırız. Ancak, bu sevgiyi de gönül adamları verebilir.
Gönüllü kuruluşlara gidip biraz gönül gözü ile bakarsanız, görürsünüz ki gönüllüler hayatlarının her anında gerçek gönül adamlarıdır. Çünkü onlar bir şarta bağlı olmadan, karşılık beklemeden ve her şeye rağmen fedakârlık yaparak yaptıkları işi severler.
Neyi severler? Kendileriyle barışık insanlardır. Sözünün eridirler. Söz verdikleri zaman yaparlar. Yalandan hoşlanmazlar ve yalan söyleyeni sevmezler. Onlar yalandan sevgi sözcüğüne de inanmazlar. Onlara göre; sevgi insanın kalbindedir, gözlerindedir, davranışlarındandır, ses tonundadır. Bu gibi gönül adamları paylaşmayı severler, yardımlaşmayı sevenler ve gerçek dostturlar.