Dünya Sağlık Örgütü, 55 desibelin üzerindeki sürekli gürültüyü “sağlığı tehdit eden düzey” olarak tanımlıyor.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, Avrupa’da her 5 kişiden biri gürültüye bağlı uyku bozukluğu yaşıyor. Yüksek gürültü düzeyleri, sadece işitme kaybına değil, kalp hastalığı, hipertansiyon, anksiyete ve depresyon gibi sorunlara da yol açıyor.
Kalp Üzerindeki Etkileri
Uzmanlar, özellikle 65 desibelin üzerindeki sürekli trafik gürültüsünün kalp krizi riskini %20 oranında artırabileceğini belirtiyor.
Kulağa zarar veren gürültü seviyesi genellikle 85 desibel ve üzeridir; bu da yoğun trafikte, fabrika ortamında veya yüksek sesli müzik konserlerinde kolaylıkla aşılabiliyor.
Ruhsal Sağlığa Etkileri
Uyku düzeni bozulduğunda sinirlilik, dikkat eksikliği, hafıza zayıflığı ve depresyon görülme sıklığı artıyor.
Psikologlar, özellikle yoğun trafiğin bulunduğu şehirlerde yaşayan bireylerde anksiyete bozukluklarının daha fazla görüldüğünü belirtiyor.
Sürekli arka plan gürültüsü, beynin dinlenme evresine geçmesini engelliyor; bu da zihinsel yorgunluk ve motivasyon kaybına neden oluyor.
Çocuklar ve Yaşlılar Daha Hassas
Okul yakınlarında veya yoğun trafik bölgelerinde yaşayan çocukların dikkat süresi ve öğrenme performansları düşüyor.
Aynı şekilde yaşlı bireylerde de işitme kaybı, uykusuzluk ve kalp rahatsızlıkları gürültüye bağlı olarak artış gösteriyor.
Gürültüden Korunmak Mümkün mü?
Evlerde çift cam kullanmak, beyaz gürültü cihazlarıyla arka plan sesini dengelemek, iş yerlerinde ses yalıtımı uygulamak ilk adımlar arasında.
Yerel yönetimlerin de özellikle trafik ve inşaat kaynaklı gürültü konusunda denetimleri artırması önem taşıyor.
Ayrıca, gece saatlerinde yapılan yüksek sesli etkinliklerin sınırlandırılması ve gürültü ölçüm sistemlerinin yaygınlaştırılması öneriliyor.
Uzmanlardan Uyarı
Gürültü kaynaklı işitme kaybı genellikle fark edilmeden ilerliyor ve geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurabiliyor.
Uzmanlar, özellikle müzik kulaklığı kullanan gençlere “maksimum sesin %60’ını aşmayın” uyarısında bulunuyor.
Daha sessiz şehirler, daha uzun ve sağlıklı bir yaşam anlamına geliyor.