Tarihte bugün: Fransa ile Savaşımız bitti! Fransa geri çekiliyor!

Tarihte bugün: Fransa ile Savaşımız bitti! Fransa geri çekiliyor!

TBMM ile Fransa arasında imzalanan Ankara Antlaşması, Kurtuluş Savaşı’nda Güney Cephesi’ni sona erdirerek Türkiye’nin güney sınırlarını bugünkü şekline yaklaştırdı.

Bağlam: Kurtuluş Savaşı’nın Güney Cephesi ve Fransız İşgali

Birinci Dünya Savaşı sonrasında imzalanan Sevr Antlaşması, Osmanlı Devleti’nin güney topraklarını da işgal altına sokmuştu.
1918’de Mondros Mütarekesi’nin ardından İtilaf Devletleri, özellikle İngiltere ve Fransa, Osmanlı topraklarını paylaşmaya girişti. Bu paylaşım kapsamında Fransa, Kilikya (Çukurova) ve Güneydoğu Anadolu’nun bir kısmını işgal etti.

Fransızlar 1919’da Antep, Urfa, Maraş ve Adana çevresine asker çıkardı. Ancak halkın direnişi kısa sürede örgütlendi; Kuva-yi Milliye birlikleri, yerel milis güçleriyle birleşerek Fransız ordusuna karşı yoğun bir direniş başlattı.

Bu mücadele, özellikle Maraş, Antep ve Urfa savunmalarıyla Türk tarihine geçti.

  • Maraş (1920): Fransız kuvvetleri şehirden çekilmek zorunda kaldı.

  • Urfa (1920): Halk direnişiyle şehir kurtarıldı.

  • Antep (1920–1921): Şehir, büyük kahramanlıkla savunuldu; Fransızlar 1921 başında çekildi.

Bu direnişler, TBMM’nin diplomatik olarak elini güçlendirdi ve Fransa’nın Anadolu’daki varlığını sürdürmesini zorlaştırdı.


Antlaşmaya Giden Süreç: Diplomasi ve Zorunluluk

1921 yılına gelindiğinde Fransa, hem Anadolu’daki direnişin mali yükü hem de iç siyasi sorunları nedeniyle Ankara Hükümeti ile uzlaşma arayışına girdi.
Ayrıca, aynı dönemde Sakarya Meydan Muharebesi’nin kazanılması, Ankara Hükümeti’nin askeri ve siyasi meşruiyetini artırmıştı.

Fransız hükümeti, Orta Doğu’daki çıkarlarını korumak, Suriye mandasını güvence altına almak ve İngiltere karşısında Türkiye ile denge kurmak amacıyla TBMM ile doğrudan görüşme kararı aldı.

Bu görüşmeler sonucunda 20 Ekim 1921’de Ankara Antlaşması imzalandı.


Ankara Antlaşması’nın Tarafları ve İmzalanması

Antlaşma, 20 Ekim 1921’de Ankara’da imzalandı.

  • Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni (TBMM) Dışişleri Bakanı Yusuf Kemal (Tengirşenk) temsil etti.

  • Fransa hükümetini ise Ankara Yüksek Komiseri Henri Franklin-Bouillon temsil etti.

Bu antlaşma, Kurtuluş Savaşı sırasında imzalanan ilk uluslararası diplomatik belge olarak tarihe geçti.


Ankara Antlaşması’nın Maddeleri (Özet)

Antlaşmanın en önemli hükümleri şunlardı:

  1. Silah bırakışması ilan edilecek, Türk ve Fransız kuvvetleri arasında çatışmalar sona erecekti.

  2. Türkiye-Suriye sınırı yeniden belirlenecekti.

    • Hatay (Antakya, İskenderun ve çevresi) Suriye sınırlarında kalacak ancak burada yaşayan Türklerin kültürel ve dilsel hakları güvence altına alınacaktı.

    • Bu sınır, büyük ölçüde bugünkü Türkiye–Suriye sınırının temelini oluşturdu.

  3. Fransız kuvvetleri Güney Anadolu’dan çekilecekti.

    • Antep, Urfa, Adana ve çevresi tamamen Türk yönetimine bırakılacaktı.

  4. Taraflar arasındaki ticaret ve ulaşım ilişkileri yeniden düzenlenecekti.

  5. Savaş esirleri serbest bırakılacaktı.

Bu hükümlerle Güney Cephesi fiilen kapanmış, Türk ordusu batıya —Yunan işgaline— odaklanma fırsatı bulmuştu.


Antlaşmanın Sonuçları

  • Güney Cephesi sona erdi. Türk ordusu ve halk güçleri artık tek cephede, batıdaki Yunan işgaline karşı yoğunlaşabildi.

  • Fransa, TBMM’yi fiilen tanıyan ilk Batılı devlet oldu. Bu durum, Ankara Hükümeti’nin uluslararası meşruiyetini önemli ölçüde güçlendirdi.

  • Hatay meselesi uzun yıllar devam etti; ancak bu antlaşma sayesinde bölgedeki Türk nüfusunun kültürel hakları uluslararası güvence altına alınmıştı.

  • Suriye sınırının bugünkü hattı (İskenderun Körfezi’nden Nusaybin’e kadar uzanan çizgi) ilk kez bu belgeyle tanımlandı.

  • Fransa, Suriye’deki manda yönetimini korudu, Türkiye ise güneyde güvenli bir hat kazandı.


Tarihi Değerlendirme

Tarihçiler, Ankara Antlaşması’nı Kurtuluş Savaşı diplomasisinin en başarılı örneklerinden biri olarak değerlendirir.
Bu anlaşma sayesinde Türkiye, diplomatik yolla hem bir cepheyi kapatmış hem de Fransa gibi önemli bir Avrupa gücüyle uzlaşma sağlamıştır.

Dönemin Türk Genelkurmay arşivlerinde, bu antlaşmanın “savaşın kaderini değiştiren diplomatik manevra” olarak geçtiği belirtilir.
Mustafa Kemal Paşa, TBMM’de yaptığı değerlendirmede şu ifadeyi kullanmıştır:

“Bu antlaşma, Türk milletinin hakkını tanıyan bir irade karşısında aklın ve barışın zaferidir.”

Antlaşma, hem askeri hem diplomatik başarı olarak Türk Kurtuluş Savaşı tarihinde özel bir yer kazanmıştır.


Sonuç

1921 Ankara Antlaşması, Güney Cephesi’nde barışı getirerek Türkiye’nin doğu ve batıdaki cephelere yoğunlaşmasını sağladı.
Fransa ile imzalanan bu belge, Türkiye’nin uluslararası tanınırlığına giden yolda ilk büyük adım oldu.
Eğer bu antlaşma imzalanmasaydı, Güney Cephesi’nde savaşlar uzayabilir, Ankara Hükümeti’nin gücü dağılabilirdi.

Bu yönüyle Ankara Antlaşması, Türk diplomasisinin savaş alanındaki direniş kadar etkili bir zaferidir.


Haber: Abdurrahman REYHANLI

Bu Mutabakat İmzalanmasaydı Türkiye Savaş İlan Edecekti

Kahpe, apo, ankara mütabakatı

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ