VUSLATIN KOKUSUDUR TOPRAK
- 12-06-2025 22:56
- 12-06-2025 22:58
- 756

Karavanı kurdum ceviz ağacı gölgesine,
Hamakta rüzgârla hafifçe salınır zaman,
Göğe uzanıyor dallar, bir dua gibi sessiz…
Kuşlar, Bayram sevinciyle ötüyor sabah serinliğinde,
Yeşilin bin tonuyla uyanıyor uykulu yamaçlar.
***
Dağ, sabır gibi bekliyor,
Bulutlar omzuna yaslanmış,
Toprağın diliyle konuşuyor arılar,
Her çiçekte bin yıllık bir sır saklı sanki.
***
Masmavi bir gök var başımda,
Bir tek bulut geçerken serinlik bırakır içime…
Sessizlik… Öyle derin ki bazen,
Kendini dinliyor insan,
Kalbinin atışını duyar gibi…
***
Güneşe bakıyorum,
Işığı yüzümde değil, içimde hissediyorum.
Isınıyor yavaşça kalbim,
Sanki her şey yeniden başlıyor…
Bir çocuk sesi düşer rüzgâra:
“Bayram geldi!”
Ve gelir ardından
Bazlamanın kokusu
Annesinin sacda pişirdiği, dumanı üstünde…
O an…
Geçmişle bugün birbirine sarılır,
Gözlerin dolar ama gülümsersin,
Çünkü o koku, yuvanın sesidir…
…
Köy…
Özlemin en kırılgan şarkısı,
Kapıda usulca fısıldayan,
Yüreğin en sessiz melodisi…
Mutluluk, telaşsız bir öğle uykusunda saklıdır burada,
Ve vuslat,
Bir karavan penceresinden gelen kekik kokusudur…
***
Sırtımda yıllar, avuçlarımda toprak,
Yorgun bir hasretle eğilirim toprağa.
Sarılırım köyüme,
Sanki hiç gitmemişim gibi
Ve aslında hiç dönmemişim gibi…
Ve içimde filiz filiz büyür yeniden sevda,
Sanki hiç solmamış, hiç kırılmamış bir umut gibi.
En tatlı düşler sessizce filizlenir,
Toprağa kök salmış, gökyüzüne doğru uzanan
Kalbimde kıpırtısız duran, adı vuslat olan bir dua gibi…