SAKIN ÜZÜLME

SAKIN ÜZÜLME
Akşam olmuş yine yıldızlar sönmüş
Bilmem Ay sırtını kimlere dönmüş
Gecenin matemi yüzüne sinmiş
Efkârı döşünde soyan utansın.
***
Siyah çarşafını sermiş gökyüzü
Parlamıyor solmuş, Ay’ın ak yüzü
Kim bilir belki de artık son güzü
Efkârı döşünde duyan utansın.
***
Kederi koynuna sarıp uyumuş
Gün doğana kadar derdi büyümüş
Olduğu yer sanki kör bir kuyuymuş
Efkârı döşünde koyan utansın.
***
Güneş doğsa bile fayda etmezmiş
Kederi bir türlü usdan gitmezmiş
Sinendeki hüznü nâçâr bitmezmiş
Efkârı döşünde sayan utansın.
***
Katlayıp bük artık siyah örtünü
Dönme Güneş’ine kambur sırtını
Dile getir sen de sitem şartını
Efkârı döşünde yayan utansın.
***
Zehra der ki; "Ey Ay!" sakın üzülme
Boynun bükük her dem böyle süzülme
Feleğin yanında n’olur ezilme
Efkârı döşünde kıyan utansın.
 ***

Zehra ERASLAN