<h3>ERDEMLİ İNSANLARLA EL ELE VERELİM VE BİRLİK OLALIM</h3> <h3> "Yaşamım amacı erdemdir. Erdem ise, iyi yaşam ve bilgi demektir." Büyük Düşünür</h3> Hepimiz "Erdemli İnsan nasıl olmalı?", "Erdem nedir?", "Erdem nasıl doğdu?" gibi sorular üzerinde durur ve erdem sahibi insanlarla tanışmak ve beraber olmak isteriz. Ancak bu sorulara cevap verebilmek için erdem kavramı üzerinde az da olsa durmamız gerekmektedir. Daha doğrusu erdem kavramını ele almamız ve açıklayabilmemiz için, önce insan eylemleri dediğimiz davranışları da bilmemiz gerekir. İnsana özgü ve iradeye dayanan bu davranış ve eylemler, isteyerek yapmış olduğumuz davranışlardır. Yani özgür davranışlardır. Bu eylemleri açıklamaya çalıştığımız zaman, karşımıza hemen ahlaki kavramlar ve onun nitelikleri çıkar. İşte insan düşüncesinde üstün değerler taşıyan ve onun davranışlarını en yüksek bir seviyeye çıkaran etken "Erdem" (Fazilet)’tir. Nasıl ki bir öğrenci, belirli bir basamaklardan geçerek eğitim-öğretime kazandırılırsa, erdem katına varabilmek için de birçok basamaklardan geçmek gerekir. Erdemin birinci ve önemli basamağı "Ahlak"tır. Ahlak insan eyleminin her alanında hem de her zaman kendini gösteren bir davranıştır. Ayrıca iyi, kötü, sorumluluk, vicdan, ödev, mutluluk gibi etkenler, ahlakın vazgeçilmez öğeleridir. Hatta erdem bile onun temel bir kavramı durumundadır. Bu demektir ki, erdemle ahlak iç içe sarmalasan bir davranış biçimidir. İkinci basamak iyilik yapmaktır. Yani iyi olma durumudur. İyilik, karşılık beklemeden yapılan yardımdır. İyilikçi ise, iyilik seven kimsedir. Bunlar herkesin iyiliğini isteyen, herkese iyilik etmesini seven hayırseverlerdir. Üçüncü basamak vicdandır. Ahlakın temel kavramlarından biri olan vicdan, kişinin kendi niteliklerini, eylemlerini ahlak bakımından iyi ya da kötü bulmasıdır. Aynı zamanda doğruyu ve iyiyi yapma yükümünü de tanımasıdır. Dördüncü basamak acıma duygusudur. Buna merhamet veya acımak eylemi de diyebiliriz. Günlük yaşamımızda sık sık rastlanan acımak, bir başkasının uğrayacağı ya da uğramakta bulunduğu üzücü bir durumun önüne geçme isteğidir. Beşinci basamak doğruluktur. Tarih boyunca insanların üzerinde en çok durdukları bir kavramdır. Doğru olma durumu ve doğru olana yakışır bir davranıştır. Altıncı basamak cesaret kavramıdır. Güçlü ve yürekliliğin yanı sıra, gerçeği söylemekten çekinmeyen yiğitçe davranmaktır. Ayrıca herhangi bir olayda, özveri ve hoşgörü ile davranmayı salık vermektir. Yedinci basamak alçak gönüllülüktür. İnsanları huzura kavuşturan ve mutluluğun kapısını açacak olan önemli bir basamaktır. Kişinin kendisinden daha aşağı olanları kendisiyle eşit tutma duygusudur. Başka bir deyişle, kendi değerinin olduğundan aşağı gösteren mütevazi kişilerdir. Erdemin önemli basamaklarından biri olan alçak gönüllülük, adım atılması çok zor olan yüksek bir basamaktır. Erdem kavramı, sadece bu saymış olduğumuz 7 basamaklarla sınırlı kalmayıp, başka basamaklarının da var olduğunu unutmayalım. Bunlardan akıl ve bilgi de önde gelen etkenlerdendir. Çevremizde yapılan ve yapılmakta olan birçok olaylar, bizi bilgilendirmeye doğru sev keder. Bu suretle bilgi alma eğilimimiz genişler hem de kendimizi daha verimli ve daha kuvvetli hissederiz. Ancak bilginin akılla birlikte yol aldığını da bilmemiz gerekir. Tüm eylemlerini güzellikler çizgisinde devam ettiren insanoğlu, yukarıda belirtilen erdem basamaklarından birinden mutlaka geçmiş olacaktır. Bu nedenle görüş ve düşüncelerimizin erdem güzelliğinde ilerlemesini sağlamak için, erdemli (faziletli) insanlarla el ele verelim ve topluma daha faydalı olalım.