YORGUN DÜŞTÜ YÜREĞİM

YORGUN DÜŞTÜ YÜREĞİM
Ah bir bilsen şair!
Ne çok yorgun düştü 
Şu bedbaht ve nâçâr yüreğim!
Öbek öbek hüzünlere
Her dem hamallık ede ede...

***

Dokunsan her an
Patlamaya hazır bomba gibiyim
Ya da ne bileyim işte
Ağlamaya hazır şişkin bulutlar misaliyim...
***
Öyle anlar geliyor ki şair,
En yüksek tepeye çıkıp
Avaz avaz haykırmak
Ya da engin denizin ortasında
Dalgalarla boğuşup
Hıçkırarak ağlamak istiyorum....
***
"Neden" diye sorma şair,
Ruhî hâlim bozuk işte
Şu delikli beş kuruş etmez
Yalan dolan dünyada
Hüzün yumağına sıkışmış
Kördüğüm olmuş yüreğimi
Açabilmek ne mümkün...
***
Hiç bitmeyecek gibi
Boşalmıyor kadehteki kederim
Saki de sağ olsun durmadan tazeleyip
Dolduruyor kederleri üst üste...
***
Yüzüme bir türlü gülmeyen kaderime
Efkar doldurduğu kadehimi
Bu kez içmekten vazgeçip
Hışımla fırlatıp kırmak 
Sonra da sırtımı dönüp gitmek istiyorum...
***
Yorgun düştü yüreğim şair
Kedere hamallık ede ede
Hâlden anlamayan feleğe 
Boşuna dil döke döke
Kırıldı gönlüm yine kaderime...
***
Kırık dökük cam gibi
Ufalanmış ruhî hâlimin
Parçalarını tek tek toplamak
Onarmak ne mümkün 
Velhasılıkelam şair
Doğmak bilmeyen
Hüzünlere hep gebeyim
Kadere bin ah etsem de boş
Feleğe sorsam bunca cefa ona göre hoş...
***
Ah bir bilsen şair!
Ne çok yorgun düştü 
Şu bedbaht ve nâçâr yüreğim...
***

Zehra ERASLAN