Tarihte bugün 1623 – Bağdat Fatihi IV. Murad tahta çıktı

Tarihte bugün 1623 – Bağdat Fatihi IV. Murad tahta çıktı

10 Eylül 1623’te Osmanlı ileri gelenleri, aklî dengesi yerinde olmadığı gerekçesiyle I. Mustafa’yı indirip henüz 11 yaşındaki IV. Murad’ı tahta çıkardı.

Ertesi gün Eyüp Sultan’da Aziz Mahmud Hüdâyî’nin eliyle kılıç kuşanma merasimi yapıldı; genç sultanın sünneti de birkaç gün sonra gerçekleştirildi. İlk yıllarda yönetimde ağırlık, annesi Kösem Sultan ve devlet ricâlindeydi.

Çocuk hükümdardan “şahsi idare”ye

1623–1632 arasında saray ve kapıkulu üzerindeki nüfuzunu artıran Kösem Sultan’ın gölgesinde geçen dönem, taşradaki karışıklıklar ve İran cephesindeki kayıplarla anılır. Genç sultan, 1632’de saray baskınında Sadrazam Hafız Ahmed Paşa’nın öldürülmesi gibi sarsıcı olayların ardından iktidarı bizzat eline aldı; idareyi sert disiplin tedbirleriyle toparladı.

Bu “toparlanma” hamlesinin fikrî arka planında, devlet düzenine dair teşhis ve çareleri içeren Koçi Bey risalesi de yer aldı; ilk nüshanın 1631’de IV. Murad’a sunulduğu kabul edilir.

İç düzen: yasaklar, gece baskınları, idamlar

IV. Murad, tütün ve kahve kullanımını ve meyhaneleri sıkı biçimde yasakladı; “fitne yuvası” gördüğü kahvehane ve meyhaneleri kapattı. Kuralları ihlâl edenler—hatta şüpheliler—dahi ağır şekilde cezalandırıldı. Sultanın zaman zaman tebdil-i kıyafetle sokakları denetlediği, gece sokağa çıkma sınırlamaları uygulattığı aktarılır. 

Celâlî artıklarından Abaza isyanına

Taht değişikliklerinin yarattığı otorite boşluğunda Abaza Mehmed Paşa’nın, Genç Osman’ın öldürülmesini gerekçe göstererek başlattığı hareket, 1620’lerin ortasında Anadolu’da ciddi bir tehdit oluşturdu; birkaç yıl süren mücadele ve müzakerelerle bastırıldı. 

Doğu seferleri: Revan ve Bağdat

Murad, 1635’te Revan (Erivan) seferinde şehri geçici olarak ele geçirerek itibar kazandı; asıl dönüm noktası ise 1638’de bizzat komuta ettiği seferle Bağdat’ın geri alınması oldu. Bu başarı, Osmanlı–Safevî Savaşı (1623–1639)’na son veren 1639 Kasr-ı Şirin (Zuhab) Antlaşmasının zeminini hazırladı.

Kasr-ı Şirin çoğu zaman bugünkü Türkiye–İran (ve Irak) sınırının ana hatlarına temel oluşturan bir dönüm noktası olarak anılır; ancak akademik literatür, sınırın yüzyıllar süren müzakerelerle olgunlaştığını vurgular. Yani antlaşma nihai bir çizim değil, kalıcı bir çerçeve başlatmıştır.

Erken ölüm ve miras

IV. Murad 8 Şubat 1640’ta 27 yaşında öldüğünde ardında, devlet otoritesini yeniden tesis etmiş, fakat bunu sert (çoğu kez kanlı) yöntemlerle gerçekleştirmiş bir hükümdar portresi bıraktı. Yasak ve idamlarla simgelenen iç düzen politikaları kadar, Bağdat’ın fethi ve sonrasındaki diplomatik denge de saltanatının kalıcı izlerindendir. 

Haber: Abdurrahman REYHANLI

Kilis'te nerelerde yol kapalı nerelerde altyapı çalışması var?

Kilis’te Söğütlüdere ne zaman dolu? Akşamları ne kadar dolu?

Tarihte Bugün: Macarlar ve Hırvatlar Osmanlı'yı Balkanlarda durduramıyor!

TARİHTE BUGÜN: YUNANLAR DENİZE DÖKÜLDÜ

Okullar açıldı Öğrencilerle röportaj: Okul uzakta servis yok

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ