Balkan Ülkelerinden Karadağ (Montenegro) Gezi Notlarım-1

Mehmet Şenay TAŞKENT

 

Geçtiğimiz aylar, nedenini bilmediğim ancak, bilhassa Türklerin hayli ilgi gösterdiği Balkan ülkelerinden Karadağ, bir diğer adı ile Montenegro’ya kısa bir gezi gerçekleştirdim. Bu ilgi ve nedene belki yararı olur düşüncesiyle de izlenimlerimi paylaşmayı uygun gördüğümü öncelikle belirtmek isterim.

Kıyısı Adriyatik Denizi ile çevrili olan Karadağ, doğusunda Arnavutluk ve Kosova, kuzeyinde Sırbistan. Hırvatistan ve Bosna Hersek, güneyinde ise Adriyatik denizi ile çevrili olup, ismini ise İtalyca kökenli Monte (Kara) ve Negro (Dağ) kelimelerinin birleşiminden Karadağ olarak almıştır.

Karadağ, 2006 yılında Sırbistan’dan bir referandum ile ayrılarak bağımsızlığını ilan etmiş bir ülke. Bununla da kalmayıp2008 de AB (Avrupa Birliğine) üyelik başvurusunu yapmış ve 2010’da da üyeliklerinin kabul için müzakerelere başlamış, eksikliklerinin tamamlanması halinde AB’ye gireceğine kesin gözü ile bakılan bir beklentiye sahip Karadağ. Gördüğüm kadarı halkının hummalı bir şekilde söz konusu beklentilerine kavuşmak için mücadele verişlerini de hissedebiliyor, görebiliyorsunuz desem yeridir.

Cumhuriyet tarzı bir yönetim şekli ile yönetiliyor. Resmi dilleri Karadağ’ca olsa da Sırpça, Boşnakça, Hırvatça ve Arnavutçada kullanılan diller arasında para birimi Euro olup, ülkede asgari ücret 700 Euro civarında. Gerek tarım ve gerekse sanayi bazlı bir gelirleri pek yok. Ülke ekonomileri tamamıyla turizme dayalı… Ülke nüfusu Nisan 2025 verilerine göre toplamda 634 bin 351 olmakla beraber, T.C. Dışişleri Bakanlığınca yapılan bilgilendirmelerde ülkede bu nüfusun 2 binini T.C. vatandaşlarının oluşturduğunu öğreniyoruz.

Saat itibariyle Türkiye’den 1 saat daha gerideler. Başlıca şehirleri, başkenti olan Podgorisca, Budva, Perast, Kotor, Porto Montenegro, Dobroto, Tivat ve Sveti Stefan’dır. Avrupa ülkelerine kıyasla Karadağ’da yaşam biraz daha ucuz diye söyleniyor. Kira, gıda ve ulaşım gibi temel ihtiyaçlar daha uygun ancak, sahil şeridi kentlerde bilhassa turizm sezonlarında biraz daha pahalı olduğunu öğreniyorum.

Karadağ’da yazlar kısa, sıcak ve az bulutlu geçerken, kışlar uzun, soğuk, yağışlı ve parçalı bulutlu geçmekte imiş. Burada yaşayan Türklerde genellikle turizm, danışmanlık, gayrimenkul, perakende ve tekstil gibi alanlarda faaliyetlerde bulundukları da edindiğim diğer bilgilerden.

Karadağ nüfusunun % 74.2’sini Ortodokslar, % 17.7’sini Müslümanlar, % 3.5’ini Katolikler, % 0.6’sını da diğer dinlere mensup, % 4’ünün de dini inançları belirlenmemiş halkların bir arada yaşadıkları ilginç bir ülke diyebiliriz. Bir başka farklı önemli özelliklerinden biri de suç işleme oranlarının çok düşük olması ve güvenli bir ülke olarak dillendirilmesidir, diyebilirim.

Gezim içeriğinde görme fırsatı bulduğum başkent Podgorisca, Budva, Perast ve Kotor’da edindiğim izlenimlerimin kısa notlarına gelince… Yarın: KARADAĞ’IN BAŞKENTİ PODGORİSCA