30 Ağustos Zafer Bayramının Önemi

Metin MERCİMEK

Bilindiği üzere yeryüzünde her milletin tarihinde çok önemli günleri vardır. Türk milleti olarak önemli günlerimizden bir de 30 Ağustos Zafer Bayramı’dır. 1919 ve 1922 yıllarının akışına bir göz attığımız zaman, bu zaferin önemini daha iyi anlarız. “Büyük Taarruz”,  “Başkomutanlık Meydan Muharebesi” “30 Ağustos Zafer Bayramı” diye adlandırılan bu büyük zafer, işgalci kuvvetlerin sınır dışı edilmesi için kesin ve son hareket diye önem taşır.

Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu için acı bir dönüm noktasıdır. Şöyle ki, bu savaşta yenik düşen Osmanlı İmparatorluğu, 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Mütarekesini imzalamak zorunda kalmıştır. Aynı zamanda Mondros Mütarekesi ülke ekonomik bağımsızlığını ve siyasi bağımsızlığını da kaybetmiştir. Özellikle mütarekenin 7.nci maddesi, itilaf devletlerinin güvenliklerini tehlikede gördükleri stratejik yerleri işgal etmelerine izin veriyordu. Bu durumda Anadolu topraklarının fiilen işgali kısa sürede başlamış oldu. Asıl önemli olan konu, 15 Mayıs 1919’da Yunan kuvvetlerinin İzmir bölgesine yaptıkları çıkarma, üç yıl sürecek olan Mili Mücadelenin fitilini ateşlemiştir.

 

Bu vahim olaydan sonra Anadolu’da ulusal direnme hareketleri başladı. Büyük Taarruza giden yolda 1. İnönü, 2. İnönü Savaşı, Dumlupınar Muharebesi, Sakarya Meydan Muharebesinden sonra üçüncü kararı, 25 Ağustos 1922 Cumartesi sabaha karşı taarruz emri verildi. İlk gün Büyük Kaleciktepe’den Çığıltepe’ye kadar bir bölge ele geçirildi. 27 Ağustos sabahı 1. Ordu Afyonkarahisar’ı geri aldı. 28 ve 29 Ağustos günü tüm Yunan tümenleri çevrildi. 30 Ağustos günü Mustafa Kemal Paşa’nın ateş hatları arasında düşman ordusunun büyük bir bölümü her taraftan sarıldı. Aynı günün akşamı Türk birlikleri Kütahya’yı geri aldı. Artık Türk ordusunun karşısında savaşacak Yunan birliği kalmamıştı.

İşte Türk milletinin maddi ve manevi tüm varlığını ortaya koyan ve de benzersiz olan en büyük zafer, İstiklal Savaşı’dır. Bilindiği üzere Milli Mücadele yolunda ilk adım 19 Mayıs 1919 sabahı Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a ayak basmasıdır. İnançlı bir mücadele ile geçen üç yılın ardından 26 Ağustos 1922’de Büyük Taarruz’un zaferle sonuçlanması oldu. Bu zafer, sadece silahlı bir mücadeleyi değil, aynı zamanda ulusal birlik ve beraberliği, vatan sevgisini ve özgürlük tutkusunu da simgelemiştir. Zafer, bağımsızlık yolunda döşenen en sağlam taşlardan birisi olmuştur. Bu ulusal kimliğimiz zaferle birlikte daha da pekişmiş ve bağımsızlık mücadelesi veren diğer milletlere de ilham vermiştir.

Ulusal birlik ve beraberliği ve özellikle vatan sevgisini inanç duygusu içinde zafere ulaştıran 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın (Büyük Taarruz), 103. yıldönümünü, başta Kilis Vakfı Başkanımız Yaşar Aktürk olmak üzere Yönetim Kurulu Üyeleri olarak candan kutluyoruz.

İSTANBUL KİLİS VAKFI YÖNETİM KURULU ÜYELERİ